"ليكتب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yazmak
        
    • yazmaya
        
    • yazacak
        
    • yazması
        
    • yazıldı
        
    • yazmayı
        
    • yazmazdı
        
    Kartın üzerine yazmak için kullanılan kanın kimin olduğunu buldum. Open Subtitles لديّ تطابق جزئي للدم الذي إستعمله القاتل ليكتب على بطاقته
    Patrick, Douglass'ın düşünmek ve yazmak için cesur olduğunu söyledi. TED قال باتريك أن دوغلاس تحلى بالشجاعة ليكتب ويواصل التفكير.
    ..ve yazmaya koyulan bir kişi, kendi hayatının killerini kullanacaktır.. Open Subtitles وكل من يجلس ليكتب سيستخدم عصارة حياته هو
    Kendisi burada ve bunu düzeltebilir ama ona yazacak vakit kazandırmalıyız. Open Subtitles إنه هنا وبوسعه إصلاح هذا، ولكن علينا توفير وقت له ليكتب
    Belki biraz düzenbaz, ama eminim ki hikayeni yazması için, daha iyisini bulamazdım. Open Subtitles ربما يكون وغداً, لكنني أشعر أنه الرجل المثالي ليكتب قصتك، قصة من الجحيم.
    Böyle yazıldı, böyle yapılacak. Open Subtitles إذن ليكتب ذلك إذن ليتم التنفيذ
    Kadınsı intikamla ilgili bir kitap yazmayı planlıyordu. Open Subtitles كان يعد ليكتب رواية عن الإنتقام لدى النساء
    Öyle olsa bunu yazmazdı ki! Open Subtitles لم يكن ليكتب الخطاب إذا كان كذلك
    Bir adam böylesine bir şarkı yazmak için nereden ilham alır? Open Subtitles إين يجد الرجل الإلهام ليكتب أغنية مثل هذة ؟
    Bir adam böylesine bir şarkı yazmak için nereden ilham alır? Open Subtitles إين يجد الرجل الإلهام ليكتب أغنية مثل هذة ؟
    Savaş romanı yazmak için, beyinsiz! Başka neden olacak? Open Subtitles ليكتب رواية عن الحرب، أهناك سبباً آخر يا أحمق؟
    Yasadışı yabancılar hakkında kitap yazmak için Meksika'ya gidip uyuşturucu kaçakçılığından hapse giriyor. Open Subtitles هذا ما أقصده. لقد ذهب للمكسيك ليكتب عن الهجرة غير الشرعية ثم يُسجن بتهمة تهريب المخدرات.
    Onu The Veiled Prophet için 50 dolarlık bir çek yazmaya ikna ettiğini anlattı. Open Subtitles قال إنّكِ تمكّنتِ من إقناعه ليكتب شيكاً بـ 50 دولاراً لجمعية النبي المُقنّع.
    İntihar mektubunu yazmaya bir 6 dakika verelim. Open Subtitles دعونا نُعطيه 6 دقائق أخرى ليكتب خطابه الإنتحاري
    Kartları bırakıp roman yazmaya başladı. Open Subtitles ترك البطاقات ليكتب الروايات.
    Sanirim Henry Gale'in dusuncelerini yazacak bir kagidi yoktu. Open Subtitles أظن أنه لم يكن لـهنري جايل أي ورق ليكتب به خواطره
    Bu Sinagog'un ne böyle bir şeyi yazacak ne de böyle bir şiddeti uygulayacak bir üyesinin olmadığını söylüyor. Open Subtitles يقول أن لا عضو من هذا ،الكنيس كان ليكتب هكذا كلمات ولا يسعى لهكذا عنف
    Değiştirmemi istedi, kabul etmedim, o da yazılması beklenen şeyi yazması için başka bir gazeteciyi görevlendirdi. TED طلب مني تغييره، لكنّي قلت لا، لذلك طلب من صحفي آخر أن يعمل على القصة ليكتب ما كان يجب عليّ أن أكتبه.
    İzlanda Ticaret Odası Frederic Mishkin'e bu incelemeyi yazması için 124.000 dolar ödedi. Open Subtitles أنها معلومات عامة دفعت غرفة أيسلندا التجارية مبلغ 000 124 دولار لفريدريك ميتشكين ليكتب هذا التقرير
    Böyle yazıldı, böyle yapılacak. Open Subtitles إذن ليكتب ذلك إذن ليتم التنفيذ
    Böyle yazıldı. Böyle yapılacak. Open Subtitles إذن ليكتب هذا و إذن لينفذ ذلك
    Ama bütün bunlara rağmen Carter bana, aşkını içeren bir kasetle birlikte mektup yazmayı hiç unutmuyordu. Open Subtitles لكن ، خلال هذا كله كارتر) لم ينسَ قط) ليكتب لي يوميًّا ليرسل لحبه إلى جانب شريط موسيقى
    Tacizkar, alkolik bir hödük olmasanız, oyunu yazmazdı. Open Subtitles ما كان ليكتب المسرحية... إذا لم تكن سيئاً و تشرب كثيراً...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more