Licinia tapınağı temizlemek için her gün yakındaki bir çeşmeden su almayı öğreniyordu. | TED | تتعلم ليكينيا أن تجمع الماء كل يوم من النافورة القريبة حتى تنظف المعبد. |
Licinia davranış biçiminin, hizmet ettiği tanrıçanın bir yansıması olduğunu anlamıştı. | TED | تدرك ليكينيا أن تصرفاتها تمثل انعكاسًا للإلهة التي تعمل على خدمتها. |
Altı yaşındaki Licinia olaya şahit olmuştu, birkaç gün sonra bir sonraki Vesta bakiresi olarak seçileceğini hiç düşünmemişti. | TED | شاهدت ليكينيا ذات الستة أعوام المشهد، دون أن تتوقع أنها بعد بضعة أيام ستُختار لتكون عذراء فيستال القادمة. |
Licinia korkuyordu, fakat bu durumda seçme şansı yoktu. | TED | ليكينيا خائفة، لكنها لا تملك الخيار هنا. |
Licinia da diğer Vesta rahibeleri gibi gününün yarısını nöbetinde, ateşi izleyerek ve ona hizmet ederek geçirdi. | TED | كبقية عذارى فيستال، تمضي ليكينيا جزءًا من يومها مناوبةً، ترقب الشعلة وتصونها. |
Licinia eğitimini tamamladığında, 16 yaşındaydı. | TED | حين تكمل ليكينيا تدريبها، تبلغ السادسة عشرة من العمر. |
Licinia, enerjisini olabileceği en iyi rahibe olmaya harcıyordu. | TED | توجه ليكينيا طاقتها لتكون أفضل كاهنة تستطيع كونها. |
Licinia herhangi bir anda iffetsizlik anlamına gelen ensest ilişkiden suçlanabilirdi ve masum da olsa suçlu da olsa, kurban edilebilirdi. | TED | قد تُتهم ليكينيا بالدنس، أي بفقدان العفة، في أي وقت ويتم التضحية بها بريئة كانت أم مذنبة. |
Licinia artık atalarının neden diri diri gömüldüklerini anlıyordu. | TED | تفهم ليكينيا الآن تمامًا، لماذا تم دفن أسلافها أحياءً. |
Vesta'nın ölümü şehri korumak içindi, fakat Licinia kaybettiği şey için ve artık bildiği şey için ağlıyordu. | TED | كان موت تلك العذراء لأجل حماية المدينة. لكن ليكينيا تندب ما ضاع وما أصبحت تعرفه الآن. |
Licinia'ya olan bir kazaydı. | Open Subtitles | ! ما حدث الى (ليكينيا) كان حادثاً |
Licinia denen Romalı kadınla yatman içindi. | Open Subtitles | -لتضاجع المرأة الرومانية (ليكينيا ) |
Ama maskenin altındaki Licinia değildi. | Open Subtitles | رغم ذلك من كانت ترتديه لم تكن (ليكينيا) |