Salt Lake City, Utah'da görülmüş ve sonra tam olarak burada Golconda, Nevada'da bulunmuş. | Open Subtitles | في سالت ليك سيتي, يوتاه وعثر عليها هنا تماما |
Salt Lake City'de 5 hafta önce yakalanmış. | Open Subtitles | امسكت به الشرطة بعد 5 اسابيع في سالت ليك سيتي |
Başka bir örnek - bu salondakilerin bir çoğunu etkilemiş olabilir ve belki hatırlarsınız: bir kaç sene önce Mississippi'nin batısında kalan hiç bir uçak kalkamamıştı. Sebebi de Salt Lake City'de router kartındaki bir yazılım hatasıydı. | TED | مثال آخر, من الممكن أن الكثير منكم في هذا الجمهور قد تأثر به, ربما تتذكرون قبل بضع سنوات, جميع الطائرات غرب المسيسيبي منعت من الطيران بسبب بطاقة توجيه في مدينة سولت ليك سيتي كانت فيها علّة. |
Abiline ya da Salt Lake City gibi bir yer. | Open Subtitles | كما لو انك تقول ابيلين او سولت ليك سيتي |
Salt Lake City hakkında yorum yapayım deme sakın. | Open Subtitles | لا تتكلم باية ملاحظات عن سولت ليك سيتي |
- Lake City'li bir dedektif vardı, adı Griffin'di değil mi? | Open Subtitles | محقق ليك سيتي,غريفين كان اسمه؟ صحيح؟ |
Bir keresinde Salt Lake City'de olmuştu. | Open Subtitles | حسناً, أعني, هناك واحدة كانت في "سلت ليك سيتي" |
Söylentilere göre, Phil takımı Salt Lake City'ye satmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | يُشاع أن (فيل) يحاول بيع الفريق لـ (سالت ليك سيتي) |
- Ama Salt Lake City'de yapacak ne var? | Open Subtitles | لكن ماذا هناك لتفعلوه في "سولت ليك سيتي"؟ |
Sizi saat 4 te Salt Lake City yetiştirebilirim. | Open Subtitles | ... بإمكاني وضعكما في رحلة إلى " سولت ليك سيتي "، في الرابعة |
Salt Lake City: "İki kadın öldürdüm. | Open Subtitles | (سولت ليك سيتي) "قتلت إمرأتين. |
Bugün Salt Lake City'de olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | .كنت أعتقد أنك في (سولت ليك سيتي) اليوم |
Cullen, Lake City'de mi ikamet ediyor? | Open Subtitles | هل (كولين) يقيم في "ليك سيتي"؟ |
Cullen, Lake City'de mi ikamet ediyor? | Open Subtitles | هل (كولين) يقيم في "ليك سيتي"؟ |
Bütün dağı mı patlatacaklar? - Evet, ta Salt Lake City'ye kadar. | Open Subtitles | (نعم، وصولاً إلى (سالت ليك سيتي |