Böyle şeyler başıma çok gelmese de bir gece ünlü biriyle akşam yemeği yemiştim hayatımda geçirdiğim en güzel geceydi. | Open Subtitles | حسن ، لم يحدث الكثير لي .. لكن ذات مرّة تعشيت مع نجم أفلام وقد كانت أجمل ليلة في حياتي |
Caroline'nin yanlış bir seçim yaptığı çok açık ama... sence hapiste bir gece yeterli bir ceza değil mi? | Open Subtitles | روبرت ، كارولين إستعملت حكم سيئ جداً بشكل واضح لكن ألا تعتقدين أن قضاء ليلة في السجن عقاب كافي؟ |
Caroline'nin yanlış bir seçim yaptığı çok açık ama... sence hapiste bir gece yeterli bir ceza değil mi? | Open Subtitles | روبرت ، كارولين إستعملت حكم سيئ جداً بشكل واضح لكن ألا تعتقدين أن قضاء ليلة في السجن عقاب كافي؟ |
"Sevgili Homer, bu geceyi hayatımın en kötü gecesine çevirdiğine inanamıyorum." | Open Subtitles | عزيزي هومر لا أصدق أنك تجعل هذه أسوأ ليلة في حياتي؟ |
Ama bunun yerine büyümüş haline hayatında geçirebileceği en güzel geceyi yaşattım. | Open Subtitles | ولكن بدلاً عن هذا أخذت رجل ناضج واعطيته أفضل ليلة في حياته |
bir akşam, Lagos'ta Louis ve ben arkadaşlarla dışarı çıktık. | TED | وفي ليلة في لاغوس خرجت أنا ولويس مع بعض الأصدقاء. |
Ben yetiştirilirken, her gece saat 9:00'da yatmış olmalıydım. | Open Subtitles | وأنا صغير، كان عليّ أن أنام كل ليلة في التاسعة. |
bir gece kulağıma tabanca sokunca tanıştım. | Open Subtitles | التقيت به ذات ليلة في الغابة حين غرس مسدساً داخل أذني. |
400 yıl sonra... 1937'de bir gece bir binanın kubbesi çöktü. | Open Subtitles | ذلك قبل 400 سنة وذات ليلة في عام 1937 جزء المدفن في إحدي البنايات إنهار |
Ve bir gece, ben de başından darbe alan bir hasta oldum. | Open Subtitles | حتى ليلة في شهر 1 سنة 95 أصبحت واحد منهم |
Hapiste olabileceğin en kötü halde bir gece geçirdikten sonra, | Open Subtitles | بعد ليلة في السجن مع أسوأ النماذج مما كنت عليه يوم ما |
Onlar arkadaşlarının gitmesine izin vereceğim Hapiste bir gece sonra. | Open Subtitles | ... سيدعون رفاقك يذهبون بعد أن يمضوا ليلة في السجن |
Anlaştığımız gibi, bana dışarıda bir gece borçlusun. Ve seksin sonunda doyuma ulaşacağım. | Open Subtitles | أنت مدين لي بتمضية ليلة في المدينة وجلسة جنسيّة تنال رضاي أنا |
Hapishanede bir gece geçirmene rağmen hiç değişmemişsin. | Open Subtitles | أري أن ليلة في السجن لم يجعلك تتواضع علي الإطلاق |
Şehirde beraber geçireceğimiz bir gece tam da doktorunun tavsiye ettiği şey olabilir. | Open Subtitles | ليلة في المدينة وحدنا فقط قد يكون بالضبط ما طلبه الطبيب |
bir gece çalışırken, bana saldırdı, adamım. Frank keçileri kaçırmıştı. | Open Subtitles | لقد أتاني، يا رجل ، ذات ليلة في العمل وكان مجنوناً |
Bu şarkı bana hep ömrümün en önemli gecesini hatırlatıyor. Tanıştığımız geceyi. | Open Subtitles | هذه الأغنية تذكرني دائماً بأهم ليلة في حياتي الليلة التي التقينا بها |
geceyi bu barakada geçirmek zorunda kalmayacağız. | Open Subtitles | حسناً،كل ما يمكنني فهمه هو أننا لن يكون علينا قضاء ليلة في ذلك الكوخ |
geceyi şu kulübede geçirmek kadar kötü olmayacağı açık. | Open Subtitles | بالتأكيد،أنه لا يمكن أن يكون سيء كما قضاء ليلة في ذلك الكوخ |
Kadın, Tate'e, saldırının liman ziyareti sırasında onunla ve bazı başka subaylarla içki içtiği bir akşam gerçekleştiğini söylemiş. | Open Subtitles | .لدينا متهمين لقد أخبرت تايت أن الإعتداء قد حدث بعد قضاء ليلة في تناول المشروبات معه |
Çürüyen etin kokusundan kurtulmak için her gece saat 11'de cesedine bir paket bundan dökmelisin. | Open Subtitles | كل ليلة في الحادية عشرة يجب أن تنثري بعضاً من هذه علي جسدة كي تتخلصي من رائحة اللحم المُتعفن |
♪ Capri gecesinde ve Cape Cod denize bakarken ♪ | Open Subtitles | * أنت ضوء القمر في ليلة في مدينة كابري * |
Bazıları, balo gecesinin, yılın en önemli gecesi olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يدعون أن الحفله هي أهم ليلة في السنه |
Beni bağışla, Robert ama siz ikiniz, bu yaşlı adama hayatının en muhteşem gecesini hediye ettiğiniz için sevinmelisiniz. | Open Subtitles | "أعذرني يا "روبرت .. ولكنكما ربما أعطيتما هذا العجوز .. أعظم ليلة في حياته .. |