| Rochester'a ulaştığımızda, havaalanında bizi doğrudan Mayo Clinic'e götürmek için bir limuzin bekleyecek. | Open Subtitles | 45ص عندما نصل روتشستر ستكون هناك ليموزين بالمطار لتأخذنا مباشرة الى مستشفى مايو |
| Eminim biri onu yeni bir limuzin servisi başlatmak için almıştır. | Open Subtitles | مهلا، أنا أراهن استغرق شخص ما أنه لبدء خدمة ليموزين جديدة. |
| Üç beyfendinin bulunduğu bir limuzin ana caddede başka bir araçla çarpışmış. | Open Subtitles | وقد اصطدم ثلاثة رجال في سيّارة ليموزين بعربة ضخمة على الشارع العام |
| O yüzden onu erken bıraktım ve nasıl olduysa kendimizi yarım düzine ev kadını ile bir limuzinin arkasında bulduk. | Open Subtitles | وبطريقة ما وجدت نفسي في مؤخرة سيارة ليموزين مع ست ربّات منزل حقيقيات |
| Hammer temsilcim ile çıktı, ve limuzini unutmayın. | Open Subtitles | فقط أعطى التفاصيل الى عميلى وتأكد من وجود سياره ليموزين عند بيتى |
| Diplomatik plakalı bir limuzine ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن سيارة ليموزين تحمل لوحات دبلوماسية؟ |
| Adam kumarhanede limuzin şoförü. Şu anda da başlıca şüphelimiz. | Open Subtitles | إنه سائق سيارة ليموزين تابع للكازينو الآن, هوه مشتبهنا الرئيسى. |
| Bu cehennemden kurtulmam için gelip beni alır mısın, limuzin mi yollarsın? | Open Subtitles | الآن, هل ستقومين بأخذي من هذا الجحيم أم سترسلين سيارة ليموزين ؟ |
| Ayakkabı şirketimden para ödünç alıp sana bir limuzin alacağım. | Open Subtitles | أنا اقتراض المال من شركتي الأحذية وشراء لك سيارة ليموزين. |
| Uçak hazır, yarım saat içinde limuzin de burada olacak. | Open Subtitles | معنا الطائرة ، وستكون هنا سيارة ليموزين فى خلال نصف ساعة |
| Ve bana şu televizyon olayını söylemen ve bizimkileri alması için havaalanına limuzin yollaman gerekiyordu. | Open Subtitles | وكان من المفترض عليكِ أن تخبريني عن أمر التلفزيون العمومي تذكرت ذلك، وكان عليك أن ترسلي ليموزين للمطار من أجل والداي |
| Dolunay, sabahın 2:00'si, votka, limuzin, müzik. | Open Subtitles | قمر كامل, الساعة الثانية صباحا فودكا, ليموزين و مزيكا |
| İlk defa bir limuzin sürüyorum da. | Open Subtitles | إنها المرة الاولى التي أقود فيها ليموزين |
| limuzin kiralayabilir miyim? Harika. | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ أَستأجرُ ليموزين لليومِ؟ |
| Stüdyo bizi alması için bir limuzin gönderecek mi? -Hayır. | Open Subtitles | هل تعتقد أن استوديو بإرسال سيارة ليموزين لتلتقط لنا؟ |
| Onun için sadece özel limuzin ve şirket süitlerini kullanıyor. | Open Subtitles | اذا هذا لا شىء الا ليموزين خاصة وجناح بفندق الشركات من هنا للخارج |
| Hatırlayın, Handy'nin Cenaze İşleri her durum için limuzin sağlar. | Open Subtitles | وتذكروا الجميع، مفيد في الجنازة سيتوفر له سيارات ليموزين لجميع المناسبات. |
| Sınıfımızın geri kalanı muhtemelen okul yolunda limuzinin içinde parti yapıyordur. | Open Subtitles | من المحتمل أن بقيةَ صفنا يحتفلونَ في ليموزين في طريقهم إلى المدرسة |
| Sayın menajerim, limuzini kiralıyor muyuz? | Open Subtitles | إذا, مديرة هل تعتقدين أنني أمتلك ليموزين أو ماذا؟ |
| Bir limuzine binince, hepsine binmiş sayılırsın. | Open Subtitles | إذا كنت ذاهب في ليموزين إذن لقد سيطرت عليهم |
| Bize bir bakın limuzinle gidiyoruz ve sosisli sandiviç yiyoruz. | Open Subtitles | انظروا لانفسنا .. نركب ليموزين و نأكل نقانق |
| Uçak hazır, yarım saat içinde limuzinde burada olacak. | Open Subtitles | معنا الطائرة ، وستكون هنا سيارة ليموزين فى خلال نصف ساعة |
| Bir limo yolladılar. | Open Subtitles | لقد كان في الليموزين, لقد أرسلوا ليموزين |
| Ama limuzinim var. Büyük, uzun, beyaz, Barbieninki gibi. | Open Subtitles | لكننيي لدي ليموزين كبيره, طويله, بيضاء تأخذ واحده مثل باربي الى رحله |
| Çünkü zengin iken bir sorunla karşılaştığımda en azından limuzinimin arka koltuğunda iki bin dolarlık takım ve on dört bin dolarlık altın saatle oturuyor oluyorum. | Open Subtitles | على الأقل كـرجلٍ غني لما أواجه المشاكل هاقعد اتمرجح في الكرسي الخلفي للـ ليموزين بلبس بدلة بـألفين دولار |
| Cenaze öncesi bir limuzinden daha kalabalık olan tek yer cenaze sonrası evdir. | Open Subtitles | المكان الوحيد الأكثر اكتظاظاً من ليموزين في طريقها لجنازة هو بيتك بعد الجنازة |
| Hapishane limuzinine gelmesini söyleyin! | Open Subtitles | أخبر ليموزين السجن بأن يعود |
| "Rezervasyon Yaptırırsanız Limuzininiz Hazır" değil. | Open Subtitles | لَيس "مستعدون لتجهز ليموزين عندما تحجزون" |
| Komplolar ilgi çeker ve kurşun geçirmez limuzinlere kaynak sağlar. | Open Subtitles | المؤامرة تصدق وهي تدفع ثمة ليموزين مضادة للرصاص |