Hayatını kurtarmak için bile uçamaz, fakat konuşabilir. | Open Subtitles | لا يستطيع حتى الطيران لينجو بحياته لكنه يتحدث بلغات عديدة |
Patronun kendisini kurtarmak için beni batıracak. | Open Subtitles | رئيسك يريد أن يُلقي بالتهم علي لينجو بجلده |
Hayatta kalması için kemik iliği nakline ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج لإجراء العديد من عمليات زرع نُخاع العظام طوال حياته لينجو |
Hayatta kalması için kemik iliği nakline ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج لإجراء العديد من عمليات زرع نُخاع العظام طوال حياته لينجو |
Ondan önce davranıp itiraf ediyor ki, güzel bir anlaşmayla paçayı kurtarsın. | Open Subtitles | وهو يعترف لينجو من ذلك ويحصل على أفضل صفقة مُتاحة |
hayatta kalmak için bir canlıya yapışması gereken simbiyotun özelliklerini taşıyor. | Open Subtitles | لمّ لا؟ يبدو كطفيلي ممّ يعني إنّه يحتاج لوسيط لينجو |
Nişanlın kendi kellesini kurtarmak için dün onu şehirde öldürdü. | Open Subtitles | لأنه هو الرجل الذي قتله خطيبكِ بالأمس فى المدينة لينجو بنفسه |
Ya öldürülmüş ya da canını kurtarmak için arazi olmuştur. | Open Subtitles | إمّا أنّه ذُبح أو هربَ لينجو بنفسه |
Tabi, kendi götünü kurtarmak için yalan söylemiyorsa. | Open Subtitles | ما لم، بالطبع، هو يكذب لينجو بنفسه |
Bay Norrington sanırım biraz itibar kazanmaya çalışıyor bizim Jack kendi kıçını kurtarmak için, onu değiş tokuş etmeye hazırlanıyor şuradaki Turner ise, sanırım çözülmemiş bir meseleyi çözmeye çalışıyor kendisiyle çifte lanetli korsan babası arrassındaki. | Open Subtitles | السيد (نورنغتون) أعتقد أنه يحاول استعادة شرفه (جاك) القديم يسعى إلى المقايضة لينجو بنفسه ثم (ترنر)، هناك |
Sam kendi hayatını kurtarmak için gerçekleri söylemeye başlayacaktı..... | Open Subtitles | (سام) كان سيفشي السرّ لينجو بحياته |
Ve gerçekten hepimizin hayatta kalması için doğru zamanda biraz duyarlılığa ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | و هذا كل ما يحتاجه أي أحد فينا لينجو هو القليل من الحنان في الوقت المناسب. |
- Her karınca kendini kurtarsın! | Open Subtitles | - لينجو كل بنفسه |
Herkes canını kurtarsın! | Open Subtitles | لينجو كل بنفسه! |
Bu düşüş sonucu hayatta kalmak için yeterince güçlüler ancak burası yalnız kalmak için hiç de uygun değil. | Open Subtitles | إنهم أقوياء بما يكفي لينجو من السقوط لكن ليس هذا بالمكان الذي تتخلّف فيه لوحدك |
Bu çocuk hayatta kalmak için her şeyi yaptı. Aşırı taciz sonucu babasını korumaya şartlandı. | Open Subtitles | هذا الفتى كان يقوم بكل هذا لينجو فحسب الأذية الشديدة كيفته على حماية والده |
Savaştayken, insan hayatta kalmak için ne yapması gerekiyorsa yapar. | Open Subtitles | في الحرب , الشخص يفعل ما يجب عليه أن يفعله لينجو |