Ben onları bakıp keşfetmeye davet etmek için oradaydım. | TED | ولهذا كنت هناك. أردت أن أدعوهم لينظروا ويكتشفوا |
Bir grup doktora kendileriyle eğlenmelerini istediğim için mi? | Open Subtitles | لأننى دعوت مجموعة من الأطباء لينظروا للأمور بقليل من المرح |
Doktorlar, insanların gözüne bakmak için kullanıyor. | Open Subtitles | الأطباء يستخدمونه لينظروا داخل عيون الناس |
Diğer teorileri de göz önüne almaları için patronlarına biraz politik baskı yapılmasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | يريد بعض الضغط السياسي على رؤسائه لينظروا على النظريات الأخرى |
Kendilerini daha iyi hissetmek için, kısa bir süre burada tiyatro yapıyorlar. | Open Subtitles | يمضونوقتاًقصيراًفيالمسرح.. فقط لينظروا لأنفسهم بشكلٍ أفضل. |
Güzelliğini bir an görmek için insanların bataklıkta kilometrelerce süründüğü çok nadir bir şey. | Open Subtitles | نادرًا للغاية لدرجة أنّ الأشخاص يقطعوا أميالًا في المُستنقع فقط لينظروا إلى جماله |
Ve sonra diğerleri yardım edebilmek için geldiler. | Open Subtitles | ... ولذااجتمعالجميع لينظروا مايمكنهم عمله للمساعدة |
Diğer Mimzy'leri de araştırmaları için geçmişe göndermişler. | Open Subtitles | ارسلوا عدد من الميمزي الاخرون ...الى الماضي لينظروا اليه |
Kendilerinin küçük versiyonlarına gözlerini dikip "seni seviyorum" demek için mi? | Open Subtitles | يريدون نسخاً صغيرةً من أنفسهم لينظروا إليها ويقولوا "أحبك"؟ |
Ben bakmak için orada yardımcıları birini göndereceğiz. | Open Subtitles | سأرسل احد مساعديَّ لينظروا في الأمر |
Melissa mücevher falan almak için 10 hanıma uğruyor. | Open Subtitles | لقد دعتْ (مليسا) عشرة نساءٍ لينظروا في أمرَ شراءٍ لمجموعةٍ من المجوهراتِ أو ماشابهها |
- Buraya bu işin hakkını vermek için geldim. | Open Subtitles | في المسرح فقط لينظروا لأنفسهم بشكلٍ أفضل. -أنا هنا من أجل الأسباب الصحيحة . |
"Basho ve arkadaşları mehtabı seyretmek için dışarı çıkar." | Open Subtitles | "خرج (باشو) وأصدقائه لينظروا للقمر" |
GBI gibi. Detaylıca bakılması için. | Open Subtitles | مثل GBI لينظروا للامر عن قرب |
Onu bir kez görebilmek için. | Open Subtitles | لينظروا إليه |