| O zaman Lennox Gardens sakinlerine hizmet sunmak zorunda kalmaz çünkü hizmet yok. | Open Subtitles | " لم يعد عليه تقديمها لمقيمي حدائق " لينكس لأنه ليس هناك منها |
| Olay yerinde polis memurları şu anda Lennox Gardens' taki zorunlu tahliye uygulamasının geçen son saatte gittikçe şiddetlendiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | ضابط شرطة على المشهد الآن يقول " بأن الإخلاء الإجباري بالقوة لحدائق " لينكس أصبح يزداد عنفاً في الساعات الماضية |
| Sahne arkasına geçip Lennox ve orkestramla konuşucağım onlara şans dileyeceğim. | Open Subtitles | سأذهب الي خلف الكواليس للتحدث مع لينكس وفرقتي الموسيقية أتمنى لهم حظاً سعيداً |
| Senin bakış açından bakmak, Tom Lennox'a göre ekibimize yarar sağlayacaktı. | Open Subtitles | تعلمين ، لقد كان "توم لينكس" هو من قال انّ لديك وجهة نظر مختلفة ستكون ثروة لفريقي |
| Çünkü ilk ticari Linux dağıtım cd kopyası gönderilmişti bana. | Open Subtitles | لأنه ارسل الي نسخة من اول قرص لتوزيعة لينكس تجارية |
| Lennox'a büyük bir sürprizim var diye mesaj çektim. | Open Subtitles | "لقد راسلت "لينكس بأنني لدي مفأجاة كبيرة |
| Lennox'ın yapması gereken çok işi var ve Salı günü önemli bir sınava girecek. | Open Subtitles | لدى "لينكس" الكثير لتفعله ولديها امتحان كبير يوم الثلاثاء |
| Dinle, bu kadar uzun sürmesinin tek nedeni Lennox'ın partiye gitmek için biraz zamana ihtiyaç duymasıydı. | Open Subtitles | أسمع السبب الوحيد لتأخيري هو أن "لينكس" أحتاجت للقليل من الوقت لتذهب الى الحفلة |
| Lennox bütün gece dırdır mı etti? | Open Subtitles | اذن .. هل كان مزاج "لينكس" عكرا طوال الوقت ؟ |
| Lennox'la yol boyunca elementleri tekrar ettik, yani... | Open Subtitles | وناقشت الامور الاساسية مع "لينكس" طوال الطريق |
| Bak, kazanmak istiyorsan, Lennox'ı burada tutmak istiyorsan, o zaman onunla savaşmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | اذا أردتي الفوز اذا اردتي أن تبقى "لينكس" هنا اذن عليك محاربتها .. |
| Lennox'ın taşınmasıyla ilgili kavga ederdin benimle sanıyordum, Mel, büyürken benimle her şeyle ilgili kavga ettiğin gibi. | Open Subtitles | أعتقدت بأنك سوف تجادليني في حركة "لينكس" هذه بنفس الطريقة التي كنتِ تجادليني بها عندما كنتِ صغيرة |
| Eğer Lennox'ın istediği buysa, öyle olsun. | Open Subtitles | "واذا كان هذا ما تريده "لينكس اذن لنوافق عليه |
| Mel, Lennox'ın yaşındayken senin dışarıda kalma saatin neydi? | Open Subtitles | ميل" ما الوقت الذي كنت ترجعين فيه" البيت عندما كنت في عمر "لينكس" ؟ |
| Evet, senin için bir şeyim var, güzel ve zeki Lennox'ıma. | Open Subtitles | نعم، لدي شئٌ لك يا "لينكس" الجميلة والذكية |
| Pekala, Lennox, teyzenin renkli bir geçmişi var. | Open Subtitles | اذاً ، لينكس .. عمتك has a colorful past. |
| Bence Lennox ve Haskell çok tatlı bir çift. - Evet. | Open Subtitles | . ظننت أن (هاسكل) و (لينكس) كانوا زوجاً لطيفاً . أجل |
| Lennox, Lennox, Lennox, lütfen... | Open Subtitles | .. لينكس ، لينكس ، لينكس ، أرجوك |
| IBM'in Linux hareketine 400 milyon dolarlık yazılım vermesi ve karşılığında birkaç milyar dolarlık kar etmesi gibi. | TED | شركة آي بي إم أعطت 400 مليون دولار قيمة برمجيات لحركة برنامج التشغيل لينكس ، وهذا أعطاهم مكاسب بالمليارات. |
| Bir vaşak! Onu barınağa götürmeliyiz. | Open Subtitles | "ياإلهي , إنه "لينكس يجب أن ننقله للمحمية |
| Lenox Malikânesi'ni alan Darryl Van Horne'dan biraz daha bahsetsene. - Anneme abayı yakmış durumda. | Open Subtitles | اخبريني عن شخصية فان هورن الذي اشترى قصر لينكس لديه عاطفة تجاه امي |
| Yani programlar Linuxta çalışır ve aynı anda... | Open Subtitles | بحيث أن البرامج تعمل مع لينكس وبنفس الوقت |
| vaşaklar, bulunması ne kadar zor hayvanlarsa kurtları bulmak daha da zordur. | Open Subtitles | إذا كانت حيوانات "لينكس" من الصعب العثور عليها , فالذئاب هناك صعوبة أكثر في إيجادها |