Zil çalmadan önce sandviçini bitirmek üzere geri dönmüştü. Sonra zil çaldı. | Open Subtitles | وقد عاد في الوقت المناسب لينهي شطيرته قبل الجرس، ثم قُرع الجرس |
Babasının ölümü onu tetiklemiş ve buraya babasının işini bitirmek için geri gelmiş olamaz mı? | Open Subtitles | وأن تكون وفاة والده قد أطلقته ويرجع هنا لينهي عمل والده؟ |
Kısa dönemli ortaklıkları bitirmek için bahane arardı. | Open Subtitles | بحث عن أعذار لينهي شراكة قصيرة الأجل |
- Tamam, söyleyeceğini söyledin. Gayet açık. Birimizin, bunu bitirecek cesaretinin olmasına sevindim. | Open Subtitles | حسناً لقد أوضحت فكرتك بشكل جليّ أنا مسرورة أن أحدنا جرئ كفاية لينهي ذلك |
Esaretlerinin uzun gecesini sona erdiren sevindirici bir şafak gibi doğmuştu. | Open Subtitles | لقد جاء كفجر مبهج لينهي الليل الطويل لعبوديتهم. |
Bhavani sizin işlerinizi bitirmeye gitti, Hujoor. | Open Subtitles | ذهب بهافاني لينهي عملك يا هجور |
Görevini tamamlamak için dışarıdan birini kullanmışsın. | Open Subtitles | لقـد استخـدّمتَ شخصـاً مجهـولاً لينهي مهمّتـك. |
Katılıyorum. Bana kalırsa Mia'yı bıçaklayan her kimse, geri dönüp işini bitirdi. | Open Subtitles | أوافقكِ، إذاً كنتُ أفكر أنّ من طعن (ميا) حينها عاد لينهي المهمة. |
Kocanla yüzleşip, bu ilişkiyi bitirmesi için ısrar etmelisin. | Open Subtitles | وأعتقد أنه يجب أن تواجهي زوجك وتلحّي عليه لينهي العلاقة |
Dixon bitirmek istiyor. | Open Subtitles | "روكي" يقنع "كورتيز" أنه يود إكمال المباراة. "ديسكون" يشير للحكم لينهي المباراة. |
Ve ona ilişkisini sonsuza kadar bitirmek için gerekli gücü vardi. | Open Subtitles | مُنح القوة لينهي العلاقة بشكلٍ حاسم |
Oğlum 20.000 doları bir sorunu bitirmek için ödedi. | Open Subtitles | ابني دفع لك 25 الف دولار لينهي المشكله |
Onuncu romanını bitirmek için Santa Barbara'da bulunuyordu. | Open Subtitles | كان في "سانتا باربرا" لينهي روايته العاشرة |
- Ama işi bitirmek için ikisini de 63 kilometre uzaktaki Los Angeles'a götürdü. | Open Subtitles | حسنا ولكن اخذهم 39 ميلا كل هذه المسافه إلى "لوس انجلوس" لينهي عمله |
Buster ise ordu talimlerini bitirmek için bu sabah ayrıldı. | Open Subtitles | و غادر (باستر) هذا الصباح لينهي تدريبه العسكري |
Bu yüzden hikaye bitirmek için güven vardır. | Open Subtitles | ليكون عنده الثقة لينهي القصة |
Sence geri gelip başladığı şeyi bitirecek mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه سيعود، لينهي مابدأه؟ |
Sence geri gelip başladığı şeyi bitirecek mi? | Open Subtitles | أتعتقد أنه سيعود لينهي مابدأه؟ |
Dünya sona yaklaştığında bir kurtarıcı gelir tüm acılara son verip hak edenleri cennete taşır. | Open Subtitles | حينما يموت العالم ويصل المنقذ لينهي المعاناة ويرسل كل الأخيار للنعيم. |
Kliniğe birkaç kişi yolladım. Julia'ya göz kulak olsunlar, başladığı işi bitirmeye kalkmasın diye. | Open Subtitles | ...ولذلك قد أرسلت أناسًا للعيادة الطبية ليراقبوا المكان، يحرصوا ألّا يأتي مجددًا لينهي ما بدأه |
Tetkiklerini tamamlamak için hastaneye gittiği konusunda bize karşı dürüst olmadığına dair bir not bırakmış. | Open Subtitles | مذكرةً يعتذرُ فيها عن كونهِ لم يكن صادقاً معنا وأنَّهُ ذاهبٌ إلى الطوارئِ لينهي مسعاهُ |
Ve yarım kalmış işi bitirdi. | Open Subtitles | أو لينهي النهايات الناقصة. |
İşi bitirmesi için yanında bunu mu getirdin? | Open Subtitles | -عظيم -هل أتيتِ به معكِ لينهي المهمة ؟ |