| Araştırmacılar odalara daha yumuşak mobilyalar koyduklarında katılım oranı %42 artmış. | TED | عندما وضع الباحثون أثاثاً أكثر ليونة في الفصول الدراسية، ارتفعت معدلات المشاركة بنسبه 42 في المائة. |
| Kalbini kafandan biraz daha yumuşak tutarak dostlarına sadık kalırsın. | Open Subtitles | انت تؤازر الاصدقاء بجعل قلبك اقل ليونة من رأسك |
| Ruslar, geçmişten gelen genetik özelliklerine bakarsak folik asit eksikliğinden kaynaklı daha esnek yumuşak dokuya sahiptirler. | Open Subtitles | الروس، من منظور وراثي تاريخي، يملكون أنسجة رخوة أكثر ليونة جراء نقص حمض الفوليك. |
| Bir dahaki sefere yumuşak eldivenler üzerinde çalışalım. | Open Subtitles | فلنعمل على قفازات أكثر ليونة المرة القادمة، حسنٌ؟ |
| Bu yüzden Softer boksu öğrenmelisin ve stilini tamamen değiştirdikten sonra hayatta kalabilirsin. | Open Subtitles | هذا هو السبب يجب عليك أن تعلم ليونة نوع من الملاكمة. تغير تماما الخاص بك أسلوب القتال ثم هل يمكن أن يعيش. |
| yumuşak şeyler de yaptım. | Open Subtitles | فنصبح أكثر ليونة سبق أن فعلت ذلك |
| Oh, evet, gerçekten yumuşak, kafasını yumuşatmakla başlamış. | Open Subtitles | أجل ليونة حقيقية بداية من لي ذراعها |
| - Saman yığınına git, daha yumuşak. | Open Subtitles | -توجهي نحو كومة القش ، إنها أكثر ليونة |
| Göbeği yumuşak. | Open Subtitles | البطن هو أكثر ليونة. |
| Çünkü senden yumuşak. | Open Subtitles | لأنها أكثر ليونة منك |
| Bakire götünden daha yumuşak. | Open Subtitles | أكثر ليونة من أفخاذ العذراوات |
| Düşüşümü kesmek için daha yumuşak bir şey bulamadınız mı? | Open Subtitles | أوه! (آهات) هل يمكن أن لا وجدت أي شيء ليونة لكسر سقوط بلدي؟ |
| yumuşak gitmeliyiz. | Open Subtitles | نبدي ليونة أكثر؟ |
| Softer box? | Open Subtitles | ليونة الملاكمة؟ |