"ليَعمَلُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yapılacak
        
    • Yapacak
        
    • yapmayı
        
    • yapması
        
    • yapmak için
        
    • ilgisi
        
    Yapılacak çok iş var. Open Subtitles هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ.
    Yapılacak çok iş var. Open Subtitles هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ.
    Bazen, çevreme bakardım ve Yapacak çok fazla iş görürdüm. Open Subtitles أحياناً أنا أَنْظرُ حول مكانِي، وكان هناك فقط كثيراً ليَعمَلُ.
    Ama bu konuda kapsamlı düşündüğümde emekli olunca Yapacak tek bir şey olduğunu fark ettim. Open Subtitles لكن عندما فكرت بشدة حول ذلك، أدركتُ، هناك شيءِ واحد فقط تبقي ليَعمَلُ عندما تَتقاعدُ،
    Bunu yapmayı iple çekiyorum. Open Subtitles الله، أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار ليَعمَلُ ذلك.
    Marcel'i arayıp öğleden sonra bazı işleri yapması için onu buraya çağırmalısın. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَدْعوَ مارسيل وتَسْألُيه للصُعُود بعد ظهر اليوم ليَعمَلُ بَعْض العملِ.
    Bu işi yapmak için insan deneklere ihtiyaç var. Open Subtitles ليَعمَلُ العملُ، تَحتاجُ مواضيعَ إنسانيةَ.
    Hayır, bunun yaşla ilgisi yok. Open Subtitles لا. العُمر لَيْسَ لهُ شيء ليَعمَلُ مَعه.
    Yapılacak en nezih hareket bu olur. Open Subtitles ذلك الوحيدونُ الشيء المُحْتَرم ليَعمَلُ. هذه حول المبادىء الأخلاقيةِ.
    Sanırım yüzüme telefonu kapaması Yapılacak en doğru şeydi. Open Subtitles أَحْسبُ إغْلاق سماعة التلفون على الشيءُ الصحيحُ ليَعمَلُ.
    Hala senin için Yapılacak çok işim var Open Subtitles أنا ما زِلتُ عِنْدي الكثير مِنْ العملِ لَك ليَعمَلُ
    Yapılacak çok iş var. Open Subtitles عِنْدَنا الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ.
    Yapılacak çok iş var. Open Subtitles عِنْدَنا الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ.
    Yapılacak tek bir şey kaldı. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط اليسار ليَعمَلُ.
    Ama evde işleri Yapacak biri gerekecek. Open Subtitles حول هنا ليَعمَلُ الأعمال الرتيبة، أليس كذلك؟
    Bunu düzeltemezsek, yaptığınız bütün iyilikleri ve Yapacak olduğunuz bütün iyilikleri mahvedebilir. Open Subtitles إذا نحن لا نَستطيعُ تَثبيت هذا، هو يُمْكِنُ أَنْ قوّضْ الجيدينَ عُمِلتَ وكُلّ الجيدون بأنّك ما زالَ مُقَدَّرَ ليَعمَلُ.
    Yapacak daha önemli bir işiniz olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles بَدأتُ بالتَسَائُل إذا لَرُبَّمَا عِنْدَكَ شيءُ أكثر أهميَّةً ليَعمَلُ.
    Buraya her gelişimde, onu göreceğim, o yüzden bu salak projeyi seninle Yapacak başka birini bul. Open Subtitles فقط يُصبحُ شخص آخر ليَعمَلُ هذا المشروعِ مَعك.
    Yani sence Baraküda dansı yapmayı mı düşünüyor? Open Subtitles يَعمَلُ أنت reallythink هي هَلْ يُخطّطُ ليَعمَلُ سمك البركودا؟
    Düğün için makyajımı yapmayı önerdi. Open Subtitles هو مَعْرُوضُ ليَعمَلُ تركيبُي للزفاف.
    İşte aile fertlerinin birbiri için yapması gereken budur. Open Subtitles التي كَمْ عائلة إفترضَ ليَعمَلُ لبعضهم البعض.
    Birisinin yapması gerekiyordu. Open Subtitles حَسناً، شخص ما كَانَ عِنْدَهُ ليَعمَلُ هو، تَعْرفُ؟
    Ne yapmak için, birbirinizin makajını düzeltmek için mi? Open Subtitles ليَعمَلُ الذي، ثَبّتْ تركيبَ بعضهم البعضِ؟
    Bunun konumuzla bir ilgisi yok. Open Subtitles الذي يُحْصَلُ على لا شيءِ ليَعمَلُ بهذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more