Burası herkese açık bir yol. İstersem burada kalmaya hakkım var. | Open Subtitles | إنه طريق عام، لي الحق في أن أبيت هنا إذا أردت |
Bu kahrolası ülkede bile adilce yargılanmaya hakkım var! | Open Subtitles | حتى في هذا البلد الذي نساه الخالق لي الحق في محاكمة |
İşi düzgün yapmasını isteme hakkım var. | Open Subtitles | لي الحق في مطالبته بأن يفعل ذلك بشكل صحيح |
Kendi garajımda olmaya hakkım yok mu? | Open Subtitles | اريد ان افحص سيارتي هل ليس لي الحق ان اكون في كراجي الخاص |
Onları tehlikeye atmış olurdum ki buna hakkım yok. | Open Subtitles | لو شاركته في كل هذا, سأضعه في خطر وليس لي الحق ان افعل ذلك. |
Ayine geldim ve çorba içmeye hak kazandım. | Open Subtitles | لقد حضرت القداس لي الحق في تناول الشوربة |
En yüksek puanlı atlamacı ve Britanya rekorunun sahibi olarak ülkemi temsil etmeye hakkım yok mu sizce? | Open Subtitles | بما أنني حامل الرقم القياسي البريطاني بالقفز ألا تعتقد أن لي الحق بتمثيل بلادي؟ |
Dışarıda olmaya hakkım var, memur bey. | Open Subtitles | لي الحق الكامل بالبقاء في الخارج أيها الضابط |
Orada olmaya senden fazla hakkım var. Taşakların halen yerinde. Dalga geçiyorsun. | Open Subtitles | تقنياً ، لي الحق هناك أكثر منك لازلت تملك خصيتك |
Senin buna hakkın yok,ama benim senin hayatınla ilgili konuşmaya hakkım var. | Open Subtitles | ليسَ لديك الحق، بينما أنا لي الحق في التدخل بحياتك. |
Ne için olduğunu söylemelisiniz çünkü kanuna göre bilme hakkım var. | Open Subtitles | يجب أن تخبريني لأجل ماذا لأن القانون يخبرني بأن لي الحق في المعرفة |
Bu yüzden, Bölge savcısı gibi seçilmiş herhangi bir resmi görevliyle, görüşmeye hakkım var. | Open Subtitles | لي الحق في التحدث للمنتخَبين كالمدّعي العام، وهو ما يسعدني |
Patronunuz olarak anlaşmanın içeriğini bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | وبصفتي ربة عملك أعتقد أن لي الحق لمعرفة التفاصيل. |
Onların çalışmalarını yıkma hakkım ya da hanedanı zayıflatma hakkım var mı? | Open Subtitles | هل لي الحق في تدّمير عملهم؟ أو لتفقير تلك سلالة؟ |
Mutluluk beni reddettiğinden beri, hayattan zevk almaya hakkım var. | Open Subtitles | وحيث أن السعادة أنكرتني، فإن لي الحق أن أحظى بالمتعة بدلًا عنها. |
Kurucu ortak olarak her yıl bir kişiyi kıdemli ortak yapma hakkım var. | Open Subtitles | كشريك مؤسس لي الحق في تعيين شريك رئيسي جديد واحد في السّنة |
Sivil zaiyat tahmininin tekrar yapılmasını talep etme hakkım var. | Open Subtitles | لي الحق في طلب إعادة احصائية الضرر الجانبي |
Eğer Rahul ve Rohan senin oğlun gibilerse, ... kızının üzerinde benim hakkım yok mu sence? | Open Subtitles | إذا كان راهول وروهان يعتبرون مثل أبنائك اذا اليس لي الحق في ابنتك؟ |
Senin aşkına veya güvenine sahip olmaya hiçbir hakkım yok fakat lütfen inan, seni hiçbir zaman aldatmaya çalışmadım. | Open Subtitles | ليس لي الحق في ثقتك أو في الفوز بحبك لكن أرجوكِ صدقيني لم أقصد أبداً خداعِك |
Bunu söylemeye hakkım yok, ama bu bana yanlış geliyor. | Open Subtitles | وانا اعرف انا ليس لي الحق في أن اقول ذلك ويبدو انه مجرد خطأ |
Bekle bir saniye, her ay 30,000 dolar bana birkaç hak kazandırır. | Open Subtitles | انتظري لحظة ، أنا أعطيكِ شهرياً 30 ألف دولار لذا لي الحق بكل شيء |
Şikayet etmeye hakkım yok mu? | Open Subtitles | أليس لي الحق أن أشتكي؟ |