"لي خياراً" - Translation from Arabic to Turkish

• Bana başka seçenek
• Bana başka bir şans
• Bana başka bir seçenek
• bana seçenek
• bana başka çare
• Başka seçim şansı

Ama siz NCIS'tekiler Akademi'yi korumak için yalan söylediğinizde Bana başka seçenek bırakmadınız.
لكن رجالك في مركز التحقيقات لم يتركوا لي خياراً عندما كذبت بشأن حماية الأكاديمية

Bunu kullanmak istemezdim ama Bana başka seçenek bırakmadın!
لم أرد أستخدام هذا لكن لم تترك لي خياراً

Bundan memnun değilim, ancak Bana başka seçenek bırakmadın.
، أنا لست سعيداً بهذا لكنك لم تترك لي خياراً

İnan bana, bunu istemiyordum ama baban Bana başka bir şans tanımadı.
صدقني لم أرغب بهذا ولكن والدك لم يترك لي خياراً

- O olmadan yaşamamayı seçtin. Bu Bana başka bir seçenek bırakmıyor.
أنت ترفض الحياة بدونها مما لا يترك لي خياراً

Önemsiz birinin, ...ödüllü bir gazeteciyi nasıl kandırdığına dair. Bana başka seçenek bırakmadı.
كيف أنّ نكرة من النّاس قد خدع صحافياً مخضرماً . لم يترك لي خياراً

Üç duruşmaya da gelmeyince Bana başka seçenek bırakmadın.
لكن بما أنك تغيبت لثلاث جلسات فلم تترك لي خياراً

- Bana başka seçenek bırakmadın.
_ لقد أخلَّيت بوعدك ولم تترك لي خياراً آخر _

Pekâlâ, Bana başka seçenek bırakmadınız.
حسناً، لم تتركوا لي خياراً آخر

Gerçekten istemezdim, ama Bana başka seçenek bırakmadın.
صدقني, لم أرد, ولكنك لم تركك لي خياراً

Bana başka seçenek bırakmadın.
إذن فأنت لا تترك لي خياراً الموت

Bana başka seçenek bırakmıyorsun. Bu tarafa.
لم تدع لي خياراً آخر إذن، من هذه الطريق

O zaman Bana başka seçenek bırakmıyorsun.
إذن.. فأنتِ لا تتركين لي خياراً

Bana başka seçenek bırakmadın. Şehirden sürgün edilecek.
لم تدع لي خياراً إنها منفية من المدينة

- Bana başka seçenek bırakmadın. - Sen hiçbir şeyi seçmedin evlat.
لم تترك لي خياراً - انتَ لاتختار اي شئ يافتى -

Keşke bu topu bana atmasaydınız fakat Bana başka seçenek bırakmadınız
لم أكن أريد أن إسقاط هذا الكرة على y'all، ولكن لم يترك لي خياراً.

Tamam. Bana başka seçenek bırakmadın.
حسناً ، أنتِ لم تدعي لي خياراً

Bana başka bir şans bırakmayabilir.
أعتقد أنه لم يترُك لي خياراً آخر

O zaman Bana başka bir seçenek bırakmadın.
-كلا إذن فأت لا تترك لي خياراً هنا

bana seçenek bırakmıyor. Bu adam gemisiyle batmaya niyetli.
لم يترك لي خياراً الرجل يريد أن يذهب لقضاؤه

Aslında, ben bunu yapmak istemiyordum ama bana başka çare bırakmadın.
...أتعلمين لم ارد أن ينتهي الأمر هكذا لكنكِ لا تتركينَ لي خياراً

tamam bana Başka seçim şansı bırakmadın kimse araya girmesin bana bırakın!
حسناً , لم تتركي لي خياراً لا أحد يتدخل دعوها لي