Ama bugünlerde mitingler ve siyaset için zamanım yok. | Open Subtitles | لكن هذه الأيامِ لَيْسَ لي وقت للإجتماعات والسياسة |
Sence Softbol oynamak için zamanım olacak mı? | Open Subtitles | أتخالين أنّه سيتاح لي وقت للعب الكرة الليّنة |
Birilerini öldürmek için zamanım var artık yani, tabiri caizse. | Open Subtitles | وهذا بالمناسبة ترك لي وقت فراغ لأشغله بالقتل. |
Seninle gerçekten güzel vakit geçirdim, ve dönmeni çok isterdim. | Open Subtitles | كان لي وقت جميل حقا معك وأحب لو إنك تعود |
Bu gece gerçekten güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | كان لي وقت جيد حقا هذه الليلة. |
Asıl ben çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | كان لي وقت كبير. |
Dinle Gibbs, bu saçmalık için zamanım yok. | Open Subtitles | جيبز ليس لي وقت مع هذه المهزلة |
Kim olduğumu ve amacımı öğrenmek için zamanım oldu. | Open Subtitles | سنح لي وقت لأعلم هويتي، وما خلقت لأؤديه |
Bu saçmalıklar için zamanım yok. | Open Subtitles | ليس لي وقت لهذه السخافات. |
Onu zehirlemek için zamanım yoktu. | Open Subtitles | لم يتسنَّ لي وقت لتسميمه. |
Bunu yapmak için zamanım oldu mu ki, Lloyd? | Open Subtitles | متى توفر لي وقت لعمل ذلك، (لويـد)؟ |
Gerçekten çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | كان لي وقت لطيف حقا. |