"لَكنَّه كَانَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama o
        
    • ama çok
        
    Ama o faklıydı ve hiçbir şey aynı olamazdı. Open Subtitles لَكنَّه كَانَ مختلفَاً ولذا لا شيء حقاً يَكُونُ كماهو دائماً
    Ama o Jefferson Lisesi'nde son sınıftaydı ve Jane onu kapmıştı. Open Subtitles لَكنَّه كَانَ a أقدم في جيفيرسن، وأَخذَ جداً. مِن قِبل جين.
    Hayır... hayır, Ama o birgün hastaydı ve kendisinin yerine genç bir yedeğin, oyunda yerine geçmesine izin verdi. Open Subtitles لا ،لا، لَكنَّه كَانَ يوماً مريضاً وسَمحَ للاعب غير معروف أن يستبدله
    Benim hakkımda endişelendiğini farkettim, Ama o çok gerçekçiydi. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك كُنْتَ قلق بشأنني، لَكنَّه كَانَ حقيقيَ جداً.
    ama çok güçlüydü. Open Subtitles وقاومته قدر استطاعتي لَكنَّه كَانَ قويَ جداً.
    Ama o sadece yaşadığım şehri tehlikeli bir yer yapan başka bir zavallıydı. Open Subtitles لَكنَّه كَانَ فقط خاسر آخر جَعْل هذه المدينةِ a مكان خطر للعَيْش في.
    Meade inatçıydı Ama o dikkatliydi. Open Subtitles ميد كَان عنيد لَكنَّه كَانَ حذرَ.
    Ama o bir katildi ve biz onu durdurduk. Open Subtitles لَكنَّه كَانَ القاتلَ. ونحن تَوقّفنَاه.
    Ama o bizim son şansımızdı. Open Subtitles أوه، لَكنَّه كَانَ فرصتَنا الأخيرةَ.
    Katilini buldum Ama o benden iyiydi. Open Subtitles وَجدتُ قاتلَكَ، لَكنَّه كَانَ أفضل مِني
    Ama o Wisconsin'in simgesiydi. Open Subtitles ما؟ لَكنَّه كَانَ a مَعْلَم ويسكونسن.
    - Ama o hapishanedeydi, tam... Open Subtitles نعم، لَكنَّه كَانَ في السجن لأخيرينِ...
    Ana amacının iyileştirmek olduğu sonucuna vardı, ama çok güçlüydü, insan konukçular üzerindeki etkisi tahrip ediciydi. Open Subtitles قرّرَ أن غرضه الرئيسي كَانَ أَنْ يَشفي لَكنَّه كَانَ قويَ جداً، يأثر على المضيّفين الإنسانيينِ الذين تحطموا
    Kızın binasına gitmek zorundaydı ama çok geç kalmıştı. Open Subtitles وَصلَ إلى بنايتِها، لَكنَّه كَانَ متأخر جداً.
    Onu itmeyi ve ısırmayı denedim ama çok güçlüydü. Open Subtitles حاولتُ خَدْشه وعْضُّه، لَكنَّه كَانَ قويَ جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more