Eğer silahı kullanırsam, ya deliğe, ya tecride ya da idama giderim. | Open Subtitles | لَو استَخدَمتُ المُسدَس سيَنتهي بي الأمر في الحَجز، الانفرادي، أو وَحدَة الإعدام |
Arzular, tutkular... Eğer varlığını kabul edersen, olduğun kişi olmaktan çıkarsın. | Open Subtitles | أَشواق، شَهوات التي لَو اعترفتَ بالشعورِ بِها. سيكونُ عليكَ أن تتوَقَّف عن كونِكَ ما أنتَ عليه |
Eğer burada bir mütecaviz varsa, o Claire'dır. | Open Subtitles | لَو كانَ هُناكَ مُعتَدي هُنا فستَكونُ كلير |
Sana ne olduğunu bize anlatabilseydin Keşke. | Open Subtitles | لَو يُمْكِنُك أَنْ تُخبرَينا عن الذي حْدثُ لكِ. |
Keşke şehrimizin kültürel zenginliklerinden daha fazla kişi haberdar olsaydı. | Open Subtitles | لَو ناس أكثر كَانتْ حسنة الإطلاع حول مدينتِنا الكنوز الثقافية الغنية. |
Ama ben her gün Keşke yapmasaydım diye düşünüyorum. | Open Subtitles | إلا أنهُ في كُلِ يَوم أتَمَنى لَو استَطَعتُ أن أُرجِعَ ما فَعَلتُه |
Eğer Wangler'a gidip bana söylediklerini söylersem, bunu inkâr edecektir. | Open Subtitles | لَو ذَهَبتُ إلى وانغلَر و أخبَرتُهُ ما قُلتَ لي للتَو، سيُنكِرُ ذلك كَلِمَتُك مقابِل كَلِمَتِه |
Ama yine de, Eğer onu gerçekten sevdiysen böylece durup olanları izleyebileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | لكن على الرَغمِ مِن ذلك، لَو كانَ لديكَ أي مَشاعِر لهُ لا يُمكنني أن أُصَدِّق أنكَ ستَتَفَرَّج فقط على ما يَجري لَه |
Eğer yaparsam o kuralı çiğnemiş olurum. | Open Subtitles | أعني، تَباً، سأكونُ أُخالِفُ ذلكَ القانون لَو أنقَذتُه |
Eğer savaş isteseydim, kaybederdiniz. | Open Subtitles | تَعلَم، لَو كانَ هُناكَ حَرب، فستَخسروها |
Eğer nedeni bulabilirsek, bunu önleyebilir miyiz? | Open Subtitles | لَو وَجَدنا السَبَب هَل يُمكِنُنا إلغاء الأَثَر؟ |
Eğer doğruysa, tecavüz ve cinayet bunların kaderi. | Open Subtitles | لَو كانَ هذا صَحيحاً، أولئِكَ الأشخاص مَكتوبٌ عليهِم أن يقوموا بالاغتصاب و القَتل |
Eğer... Eğer bir ruhun varsa, o kızı serbest bırakırsın. | Open Subtitles | لَو ... لَو كانَ لديكَ روح ستُطلِقُ سَراحَ تِلكَ البِنت |
Eğer jüri davamızı reddederse, büyük bir adilane öfkeyle sistemi çalışmamakla suçlama şansın olacak. | Open Subtitles | لَو رَفَضَ المُحَلفون دَعوانا عِندَها يُمكنكَ أن تُشير و بسُخطٍ مُبَرَّر أخلاقياً على نِظامٍ لا يَعمَل |
Eğer sorumlu olanın sen olduğunu söylersem, senin ukala kıçını idam koğuşuna gönderirler kardeşim. | Open Subtitles | لَو أخبَرتُهُ أنكَ كَنتَ المَسؤول سَيَنقُلونَكَ إلى وَحدَة الإعدام، يا أخي |
Keşke herkes olaya bizim gibi baksa. | Open Subtitles | لَو ناس يُمْكِنُ أَنْ يَروه الطريق نحن عَمِلنا. |
Bunu Keşke dün söylemiş olsaydın... çünkü dün gece beni olağanüstü şekilde emdi. | Open Subtitles | أتمنى لَو أخبَرتني بذلكَ البارحَة لأنهُ أمتعني في الليلَة الماضيَة |
Keşke binlerce insanı öldürebilseydik. | Open Subtitles | آه، لَو نحن يُمْكِنُ أَنْ نَقْتلَ هم بالآلافِ. |
Keşke her sabah böyle olabilseydi. | Open Subtitles | المليمتر، لَو كُلّ صباح يُمكنُ أَنْ يَكُونَ مثل هذا. |
Keşke kanadı düzelse... | Open Subtitles | لَو كانَ جَناحُه افضَل، لاستطاعَ أن.. |