"لَيسَ مثل" - Translation from Arabic to Turkish

• gibi değil
• benzemez

Gerçek bir işe ihtiyacım var. Para kazanamayacağım dans gibi değil.
انظرى اريد عمل حقيقي هو لَيسَ مثل يُمْكِنُ أَنْ أَجْمعَ مالِ من الرقص

Muriel gibi değil.
هو لَيسَ مثل هو يَدْعوني موريل.

Bir kutu Metro*yu tek seferde yemiş gibi değil bu iş.
هذا لَيسَ مثل الوقتِ أَكلَ a حالة المريخِ تَمْنعُ، أمّا.

Alcatraz Amerika'daki diğer hapislere benzemez.
القطراز لَيسَ مثل أيّ سجن في الولايات المتّحدة.

Bu senin herşeyi kontrol ettiğin fen deneylerine benzemez.
هذا لَيسَ مثل أحد تجارب عِلْمكِ حيث تَصِلُ إلى كُلّ شيءِ السيطرةِ.

Biraz koyu tenliler, belki, ama afroların ki gibi değil.
هم سُمر البشرة إلى حدٍّ ما، لَرُبَّمَا، لَكنَّه لَيسَ مثل هم عِنْدَهُمْ fros.

Sandığınız gibi değil.
هو لَيسَ مثل الذي مطلقاً.

Bu seferki de, daha önce "Bakir" adını verdiğin hamster'ı kaybetmen gibi değil, öyle değil mi?
هذا لَيسَ مثل الوقتِ إشتريتَ a جرذ هامستر... سَمّاه "بكارة، " وبعد ذلك فَقدَه، أليس كذلك؟

Sandığın gibi değil.
انة لَيسَ مثل ذلك.

Dedim ya, göründüğü gibi değil.
أخبرتُك، هو لَيسَ مثل ذلك

Büyükanne, düşündüğün gibi değil.
جدتي، لَيسَ مثل ما تظنين

Orada işler, burada, Caprica'daki gibi değil.
انه لَيسَ مثل هنا على كابريكا

Bu restorantta daha iyi bir masa için bahşiş vermeye benzemez.
هو لَيسَ مثل البقشيش a رجل في a مطعم أَنْ يُصبحَ a منضدة أفضل.

New York ve Bombai arasında sekiz buçuk saat zaman farkı olmasına benzemez...
... ثمانيةونِصْفساعةفينيويورك... ... وفيمومباى... أنت تعرف لَيسَ مثل

Bir solucan deliğinden geçip de 1947'de sıkışıp kalmamıza benzemez.
هو لَيسَ مثل نحن ذُهِبنَا خلال a wormhole وإنحصرَ في 1947.

Umarım geçen ayki şimşekli fırtınaya benzemez.
l يَتمنّى بأنّه لَيسَ مثل تلك العاصفةِ.

Bu iş, polis için kasa açmaya benzemez.
لَيسَ مثل فتح خزنة للشرطةِ.

Bu işler kuş yuvası kurmaya benzemez.
المسألة لَيسَ مثل اللبنِ