"لُعبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • oyun
        
    • oyunu
        
    • Hisli
        
    • oyuncak
        
    • Hımbıl
        
    • oyundur
        
    Çünkü randevuya çıkmak bir oyun ya da yarışma olmamalı. Open Subtitles لأنّه ليس من المُفترض أنْ تكون المواعدة لُعبة أو مسابقة.
    O noktada, bunun oyun olmadığını anladım. Open Subtitles عِند تِلك النُقطة، عَلِمتُ أن هذه لم تكُنَ لُعبة.
    Şimdi, komik ve çokbilmiş Einstein kılıklı piçin teki olduğuna göre seninle küçük bir oyun oynayabiliriz. Open Subtitles كما يبدو لي بأنكَ مُتميز لعين لذا لدينا لُعبة يمكن أن نلعبهّا
    Önce bir su parkı, sonra bir top oyunu, ve şimdi de karnaval. Open Subtitles أولاً متنزه الماء ، ثُم لُعبة الكرة ، والآن الكرنفال
    Çok Hisli Bebek'le ilgili bir hamle yaparsan işimden olurum. Open Subtitles إذا إستوليت أنت على لُعبة (الطفل الشاعريّ) فأنا سأفقد عملي.
    Telefon, bir oyuncak değil, yararlı ve değerli bir alettir. Open Subtitles الهاتف ليس لُعبة لكنهُ أداةٌ مفيدة وقيّمة.
    Az önce giden Bayan Topuklu Tombul Hımbıl'ın piyasaya çıkmasından günler önce özel raf alanı için teklif veriyormuş. Open Subtitles السيّده ذات الكعب العالي.. سوف تحصُل على عقد التسويق في المتجر الجديد. قبل أيّام من إطلاق لُعبة (الدبّ السمين).
    Ne olursa olsun, doğal ya da suni, hayat fevkalade bir oyun... ve onu kazanmak için oynamamız gerekiyor. Open Subtitles في كلا الحالتين سواء أكانت طبيعية أم اصطناعية الحياة لُعبة رائعة
    Kurallarına göre oynamayan bir kumarbaz oyun oynayamaz. Open Subtitles المُقامرون الذين لا يلعبون وفق القواعد لا يحصولون على لُعبة
    Karşı ateş açamazlarsa pek de oyun olmazdı. Open Subtitles لن تكون لُعبة بحقّ إذا لم يكونوا قادرين على رد الطلقات.
    Bunu bir oyun gibi düşün. Open Subtitles حاول أن تفكّر في الأمر، كأنه لُعبة
    Ne zaman bir oyunu kaybetsen kafayı yiyip oyun tahtasını odanın bir ucuna fırlatıyorsun. Open Subtitles في كُلّ مرّة أخسرُ فيها لُعبة ... يُصيبُك الجنون وترمي اللّوح في وسط الغرفة
    Ama önce ufak bir oyun oynayacağız. Open Subtitles لكننا في البداية سنلعب لُعبة صغيرة
    Telefonunda oyun oynayabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني أن ألعب لُعبة علي موبايلك ؟
    Seni bütün sdney'de aradım. Ben seni tekrar gördüm o oyunu oynarken. Open Subtitles قابلتك ثانيه عندما كنتِ تلعبين لُعبة الورق تلك.
    Üzgünüm baba. Hazine bulma oyunu oynuyorduk. Open Subtitles آسفة يا أبّي كنا فقط نلعب لُعبة البحثُ عن الكنز
    Kızlarımla kıyafet oyunu oynamak, arkadaşlarla içki içmek Kevin'la seks yapmak... Open Subtitles عندَ لَعب لُعبة تبديل الملابس مع بناتي الشُرب مع الاصدقاء
    - Bay Greipal, sıklıkla keşke Nestor'un büyüme döneminde de Çok Hisli Bebek gibi bir oyuncak olsaydı, der. Open Subtitles السيّد (جرايبال) يقول دوماً.. أنه كان يتمنّى أن تكون هناك لُعبه مثل لُعبة (الطفل الشاعريّ). في فترة طفولة (نيستور).
    Keşke Nestor'un büyüme döneminde de Çok Hisli Bebek gibi bir oyuncak olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو كانت هُناك لُعبه مثل لُعبة (الطفل الشاعريّ). في فترة طفولة (نيستور).
    Yani çocukların, bir zamanlar çöp olarak görülen bir oyuncak için çıldırmasını sağlamamız gerekiyor. Open Subtitles إذاً، من المفترض أن نقوم بإشعال حماس الأطفال.. على لُعبة كانت تُعتبر من النفايات يوماً ما.
    Hazlit'e, Tombul Hımbıl'ı piyasaya sürmeden önce şirketi iflas ettirecek kadar mali sorunlarla dolu bir oyuncak şirketi satmamız lazım. Open Subtitles سيتوجّب علينا أن نبيع (هازليت) شركه.. مليئة بالأعباء والديون الماليّه. و ستقوم بإفلاسه قبل إنطلاق لُعبة (الدبّ السمين).
    ## Bazılarının risk alması gerekir. ## ## Öyleyse hayat bir oyundur. ## Open Subtitles على المرء أن يتحمل المخاطر فهذه هيّ لُعبة الحيـّاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more