| Burayı havalı bir yer yapmaya çalıştığımı bile bile, niye kapıcı arkadaşını çağırdın? | Open Subtitles | لِم دعوتِ صديقتكِ الحارسة بينما تعلمين أنني أحاول ان أُكسِبَ هذا المكان سمعة؟ |
| Haydi ama, kendine böyle haksızlık etmen niye? | Open Subtitles | بالله عليك ، لِم تبيعين نفسك رخيصاً بهذا الشكل ؟ |
| niye dönen tekere çomak sokayım? Her şey yolunda gidiyor. | Open Subtitles | لِم أقوم بهز القارب طالما أن الأمور تسير على ما يُرام |
| Hadi. Nancy'ye onu Niçin çağırdığını söylesene. | Open Subtitles | هيا يا عزيزتى, أخبرى نانسى لِم قرعت لها الجرس ؟ |
| - Neden her şeyi anlatamadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، إني أدرك الآن لِم عجزت عن إخباري بكل شيء. |
| 500 dolar için niye bu kadar uğraşsın? | Open Subtitles | لكن، لِم نتكبّد العناء لأجل 500 دولار فحسب؟ |
| Yoksa niye sana bu şık arabayı ve o kadar parayı versin ki? | Open Subtitles | لِم قد يقرضك تلك السيارة الفارهة والمال؟ |
| niye o sandalyeleri yıktı? - Biz onlara oturabilirdik. | Open Subtitles | لِم قد دمّر تلك المقاعد عوضاً عن الجلوس عليها؟ |
| niye bu kadar sürdüğünü anlamadım. | Open Subtitles | ما لا أفهمه، لِم يستغرق الأمر ساعات طويلة؟ |
| Hayır, olay da bu. niye benimle tartışan birini yaratayım ki? | Open Subtitles | لا، هذا هو المغزى بأكمله لِم عساي أخترع شخصًا ما ليتجادل معي؟ |
| Bunu önceden niye söylemedin? | Open Subtitles | لِم لم تخبرينا بأي من هذه الأحداث من قبل؟ |
| Hiçbir anlamı yoksa niye yazmak için uğraşmışlar ki? | Open Subtitles | ولكن إذا لم تكن تعني أي شيء، لِم يكلف أي شخص نفسه عناء كتابتها؟ |
| niye yapmamışsın gibi davranmayı bırakmıyoruz? | Open Subtitles | إذاً لِم لا تتوقف عن التظاهر بأنك لم تفعل؟ |
| Sen niye benim işime karışma ihtiyacı duyuyorsun ki? | Open Subtitles | لِم تنتابكِ الرغبة في التدخل بشئوني الخاصة؟ |
| niye içeri zorla girmeye çalışayım ki zorunlu bir şey mi? | Open Subtitles | لِم علي اقتحام مكان الحضور إليه إلزامي ؟ |
| niye bu durumda olduğumu da anlayamamıştım. | Open Subtitles | لَم تكن لديّ فكرة لِم كنت في ذلك الموقف |
| Diğer dağlara tırmanıyorsun da bana niye tırmanmıyorsun? | Open Subtitles | إنكَ تتسلّق تلكَ الجبال الأخرى، لِم لستُ أنا؟ |
| Niçin herkes gibi dosyalarını dosya dolabına koymuyorsun? | Open Subtitles | لِم لا يمكنك وضع ملفاتك في خزينة الملفات كمثل الآخرين ؟ |
| Bu beni ilgilendirmez, ama Niçin kulübümü bu kadar istiyorsun? | Open Subtitles | ليس وكأنّي أكترث لحديثك، لكن لِم قد ترغب بالملهي إلى هذه الدرجة؟ |
| Başkaları gibi Niçin biz de akşam yemeği yemeyelim ki? | Open Subtitles | إن الناس الآخرون يتناولن العشاء سوياً، لِم لا نقلدهم؟ |
| - Şimdi gidemezsin dostum. - Neden gidemeyeyim? | Open Subtitles | ـ لا يُمكنك المغادرة الآن، يا رجل ـ لِم لا يُمكنني؟ |
| Kardeşimin bağlantı kuracağı kişi sendin Lem ve bunu bana söylemedin. | Open Subtitles | لقد كنت مبعوث أختي، (لِم) ولم تنبس بكلمة |
| İyi de neden onu bir eve götürüp sonra içeri girip ortalığı darmaduman etsin? | Open Subtitles | أجل، ولكن لِم يأخذها إلى منزل... وبعدها يقتحما المكان ويدمرا محتوياته؟ |