Buna rağmen babam hayatında çok büyük bir trajedi yaşadı... her sabah pantolonunu giymek ona bir hediye... hiç yılmadan devam ediyor... ve bu da onu bir kahraman yapıyor. | Open Subtitles | على الرغم من كون والدي يمتلك خبرة مآسي هائلة في حياته فقط وضعه لسراويله كل صباح فذلك يعتبر نعمة إنه يمتلك شجاعة الجنود |
Siz ikiniz de, bir ömre yetecek kadar trajedi gördünüz bugün. | Open Subtitles | كلتاكن شاهدتن ما يكفي... من مآسي لباقي حياتكن اليوم. |
Şikayet etmek yok. Dramaya yer yok. Sadece iş. | Open Subtitles | لا عنف ، ولا مآسي ، الأعمال فحسب |
Harika. Hayattaki bütün diğer trajediler gibi kaldığın yerden devam etmen için bir zaman gelir. | Open Subtitles | ... عظيم, كما هو الحال مع أكثر مآسي الحياة |
Kolonileşme sonrası bir toplumda yaşamanın tuhaf gerçekliğini geçmişteki trajedileri yaşayarak tasvir edebildi. | TED | كان قادرًا على تصوير الواقع الغريب لأناس يعيشون في مجتمع ما بعد الاستعمار، مُرغمين على التعايش مع مآسي الماضي. |
İlk defa geçmişindeki trajedilerin yükünü taşımıyor. | Open Subtitles | فلتقل منذ الأزل إنها أول مرة لا تثقله مآسي ماضيه، أتفهم ما أعنيه؟ |
Karmaşık, tahrik edici sanat... ve porno sanayisi trajedisi arasında bir dünya fark var. | Open Subtitles | هنالك عالم من الإختلافات بين الفن المعقد الإستفزازي و مآسي مجال صناعة الخلاعة |
Hatalar trajedi değildir. Ama lütfen Yüce Güç bana yardım et ki, öğrenebileyim. | Open Subtitles | الأخطاء ليست مآسي ولكن أرجوكِ يا قوّتي الداخليّة... |
Burada birçok trajedi yaşandı. | Open Subtitles | مآسي كثيرة وقعت هنا. |
Yeterince trajedi yaşamıştı hayatı boyunca. | Open Subtitles | -كانت لديها مآسي كفاية في حياتها . |
- Merhaba. Güzel trajediler yazar, harikadır. | Open Subtitles | مآسي رائعة، جميلة جداً ...على أية حال |
Bundan sonraki trajedileri önlemek için artık hangi yöntem olursa olsun kullanacağım. | Open Subtitles | من أجل أن أمنع حدوث مآسي أخرى لم أعد أهتم بأستخدام الوسائل الصحيحه |
Bence onun fotoğrafları sevecenliği, insani trajedileri... fedakârlığı ve nezaketi gösteriyor. | Open Subtitles | أظن أن صورها تُظهر بعض الرقة يقظة فورية تجاه مآسي الإنسان وهذه اللحظات من الكرم واللطافة |
Hepimiz Narmada Nehri'nde yaşananları, barajların ve dev projelerin getirdiği trajedileri biliyoruz. İnsanları yerlerinden etmiş, nehir ekosistemini mahvetmiş, insanlara geçim alanı bırakmamıştı. | TED | بذلك ، نحن كلنا نعرف كل شيء عن نهر نارمادا، مآسي السدود ومآسي مشاريع ضخمة الذي أدى إلى تشريد الناس وتحطيم نظام النهر دون توفير سبل العيش. |
İlk defa geçmişindeki trajedilerin yükünü taşımıyor. | Open Subtitles | إنها أول مرة لا تثقله مآسي ماضيه، أتفهم ما أعنيه؟ |
Potansiyel olarak bir daha asla bir mezuniyet balosu göremeyebilirim ki bu dünyanın en büyük trajedisi olur. | Open Subtitles | من المحتمل، أن لا أحيى لحضور حفل مدرسي مجدداً والتي ستكون من بين أفضع مآسي العالم |