"مأساويا" - Translation from Arabic to Turkish

    • trajik
        
    • trajikti
        
    Ama her ne kadar trajik olsada bir kazanın, dikkatimiz kaybettirmesine izin veremeyiz. Open Subtitles ولكننا لا يمكن أن نسمح لحادث مثل هذا، وإن كان مأساويا لتشتيت إنتباهنا
    Şimdi de trajik bir şey anlatacağım. Open Subtitles خياليه الآن أنوى أن أقص عليه شيئا مأساويا
    - "trajik bir şekilde Fransa'da öldüm" demeyen bir şey bul, lütfen. Open Subtitles أرجوك أبحث عن أي شئ لا تقول : أنا مت مأساويا في فرنسا
    Ne kadar trajik olduğunu anlamaya çalışıyorum çamaşır senin mi yoksa onun mu diye. Open Subtitles انا احاول ان اعرف ما الاكثر مأساويا هل هذه ملابسك ام ملابسها
    Kocasını aniden kaybetti, çok trajikti. Open Subtitles حين فقدت زوجها كان الأمر مأساويا
    trajik. Çocuklar ona çok yakın olmalarını anlıyorum. Open Subtitles مأساويا أَفْهمُ بِأَنَّ الأطفال ارُتبِطوا بها جداً
    Tabi ki, yanlış anlaşılmayı kendiniz yaratıyorsanız, o kadar trajik olmaz./ Open Subtitles لنقم بذلك طبعا لا يكون الأمر مأساويا كثيرا إن كنت أنت من خلق سوء الفهم
    Adı Gabriele Sandri, Arezzo Polis Şefi, tarafından bu öğleden sonra yaptığı açıklamada olayın trajik bir hata olduğunu söyledi. Open Subtitles وفاة قابرييل ساندرى تمثل خطا مأساويا كما صرح, بعد الظهيره رئيس شرطة أريزو
    Böyle bir ortamda, devletin böyle bir şeyi yargılamış olması absürdden öte, trajik. Open Subtitles ‫في هذا الزّمن، فكرة أنَّ هذا ما كان على الحكومة مقاضاته ‫بدا ذلك عبثيا، إنْ لم يكنْ مأساويا
    Çoğu insan zamanında soykırımı Alman tarafında bir çeşit trajik defoyu temsil eden, genetik bir kusur, otoriter kişilik yapısı gibi gördü. TED كثير من الناس، معظم الناس في ذلك الوقت، يرون الهولوكوست كنوع يمثل خللا مأساويا في الجانب الألماني، بعض العيوب الوراثية، وبعض الشخصية السلطوية.
    Stasi'nin sonu trajik bir durumdu, çünkü bu subaylar barışçıl devrim boyunca sadece bir şeyle meşguldü: on yıllar boyunca ürettikleri dokümanları yok etmek. TED نهاية الستاسي كانت أمرًا مأساويا لأن هؤلاء الضباط تم إبقاؤهم منشغلين خلال الثورة السلمية بأمر واحد فقط: تدمير الوثائق التي أصدروها خلال عقود.
    Hayatı boyunca, Diego Ricardo insanlığın katlandığı... 18 yıllık kısırlığın trajik bir hatırasıydı... ve yaşadığımız dünyaya etkilerinin... öyle gözüküyor ki dünyanın en genç insanı unvanı... bir bayana geçti. Open Subtitles طيلة حياته كان دييغو ريكاردو تذكيرا مأساويا للثمان عشرة عام من عدم الخصوبة التي عانتها البشرية و تأثيرها على العالم الذي نعيش به الآن
    Diego Ricardo, hayatı boyunca insanlığın maruz kaldığı 18 yıllık kısırlığın ve dünyamıza etkilerinin trajik bir anısı olarak kaldı. Open Subtitles طيلة حياته كان دييغو ريكاردو تذكيرا مأساويا للثمان عشرة عام من عدم الخصوبة التي عانتها البشرية و تأثيرها على العالم الذي نعيش به الآن
    Cedric Diggory'nin ölümü trajik bir kazaydı. Open Subtitles وفاة سيدريك ديجوري كانت حادثا مأساويا
    Benimki de trajik bir kahramandı. Open Subtitles لذلك ، كان ما اخترته هو بطلا مأساويا
    Çok trajik zamanlardı. Çok zor zamanlar. TED لقد كان وقتا مأساويا جدا.
    Haklısın, trajik olurdu. Open Subtitles اجل لكان الامر مأساويا
    trajik bir hataydı. Open Subtitles كانت خطأ مأساويا.
    Umarım trajik bir olay değildir. Open Subtitles آمل انه ليس شيئا, مأساويا
    Bu trajikti. Open Subtitles كان مأساويا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more