Daveti filme çekeceğiz, dokunaklı bir konuşma yapacaksın ve reytingler... | Open Subtitles | سنصوّر لقائك مع عائلتك وتلقي خطاباً مؤثراً ونسب المشاهدة ؟ |
Bu çok dokunaklı ve eğlenceliydi. Ama işletmem gereken bir kulüp var. | Open Subtitles | حسن، لقد كان هذا مؤثراً واحتفالياً لكن لدي ناد أديره |
Geçen geceki şovun çok etkileyiciydi. | Open Subtitles | كان عرضاً مؤثراً جداً في الليلة الفائتة |
Çok etkileyiciydi, Temperance. | Open Subtitles | كان ذلك مؤثراً جداً يا تيمبرانس |
Çok dokunaklıydı aslında. Daha önce kocasına hiç bu kadar aşık bir kız görmemiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة, لقد كان مَشهد مؤثراً فأنا لم أري امرأة تحب زوجها لهذه الدرجة |
Ama korkunç değildim ki. Hatta oldukça etkili bir liderdim. | Open Subtitles | لكن لم أكن رهيباً، بل كنت قائداً مؤثراً. |
Ben de. Çok, çok etkiliydi. | Open Subtitles | نعم،و أنا أيضاً لقد كان مؤثراً جداً |
Evet James. Çok etkileyici bir gösteriydi! | Open Subtitles | حسناً يا جيمس، كان ذلك عرضاً مؤثراً |
Bunun kulağa geldiği kadar dokunaklı olması mümkün olamaz. | Open Subtitles | الكلام يبدو مؤثراً لكن الحقيقة ليست كذلك |
Ve hatta, sen değil de başkası söyleseydi dokunaklı olabilirdi. | Open Subtitles | في الحقيقة , من أي شخص سواكِ ربما سيكون ذلك مؤثراً |
Memuriyete karşı dokunaklı bir inancın var. | Open Subtitles | أعذريني، لكن لديكِ إيماناً مؤثراً بالموظفين الرسميين |
Ben sadece, senden bahsederken çok dokunaklı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني فقط القول أنه كان مؤثراً جداً حين تحدث عنكِ |
Son zamanlarda aramızda olanlardan sonra bu oğul olarak endişen biraz dokunaklı ve şaşırtıcı. | Open Subtitles | إذا أخذنا بعين الأعتبار بما ...مررنا به أنا وأنت مؤخراً ...هذا القلق الأبني منك... مؤثراً ومفاجئاً قليلاً... |
Bir an kendine geldi. Çok dokunaklı bir sahneydi. | Open Subtitles | استغنمت فرصة كان ذلك مؤثراً جداً |
David Blaine kupa altılısını bira şişesinde saklıyordu, yine de etkileyiciydi. | Open Subtitles | ديفيد بلين" يخبئ ستة الكوبة في زجاجة بيرة" ما يزال ذلك مؤثراً |
Sonra yaşananlar çok etkileyiciydi. | TED | وما حصل كان مؤثراً للغاية. |
Appalachia'lıların cinayet baladları ama dokunaklıydı. | Open Subtitles | أغاني قاتلة للأصلية لكن كان مؤثراً |
Gerçekten ilham vericiydi dokunaklıydı daha iyisi olamaz. | Open Subtitles | كان هذا جميلاً و مؤثراً و عميق |
Eminim ki oldukça dokunaklıydı. | Open Subtitles | .أنا واثقة من أنه كان مؤثراً |
Fakat konsül üyesi Tarrlok Amon'a karşı etkili olmuştur | Open Subtitles | ولكن هناك رجلاً واحد سيكون مؤثراً فى مواجهة ثورة آمون . رجل المجلس ، تورلوك |
etkili olması umurumda değil. | Open Subtitles | لا ألقى بالاً إذا كان هذا مؤثراً |
Evet. Çok etkiliydi. | Open Subtitles | نعم.لقد كان مؤثراً جداً |
O köyleri kurtarırken epey etkileyici olduğunu anlıyorum ama askerlerime karşı sadece Hava bükmüşsün. | Open Subtitles | أتفهم بأنك كنت مبهراً عندما ساعدت القرى, لقد كنت مؤثراً... و لكنك فقط استخدمت قوى الرياح ضد جنودي. |
Bunun, senin için Duygusal açıdan önemini göz önüne alarak bu durum için sana özel bir şey yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | على أي حال بالنظر إلى كم كان هذا الأمر مؤثراً بشكل كبير عليك نحن ننوي على فعل شيء مميز لهذه القضية |