Orada bir ayna vardı ve etrafında yüzlerce isim yazılıydı. | Open Subtitles | و كان هناك مرآة، و كانت حولها مئاتُ الأسماء المكتوبة |
Nasıl kaybolabilir ki? Her karışını yüzlerce kamerayla izlediğimiz bir binadayız. | Open Subtitles | كيف عساه يختفي و لدينا مئاتُ الكاميرات تراقبُ كلّ شبرٍ من هذا المبنى؟ |
yüzlerce insan vardır şu anda. | Open Subtitles | ذاك النفقُ يمرّ تحتَ النهر و هناك مئاتُ الناس في أيّة لحظة |
Vücudumun her yerine yüzlerce iğne saplıydı. | Open Subtitles | مئاتُ الإبر، على جميعِ أنحاءِ جسدي. |
yüzlerce kilosu Amerika'ya gitmek üzere yola çıkıyor. | Open Subtitles | مئاتُ الكيلوات ترسلُ إلى أمريكا |
Terk edilmiş bir şehir, yüzlerce muhafız. | Open Subtitles | مدينة مهجورة ، مئاتُ الحراس... |
Önceden beyni, belirli bir alanın hareket ve davranışlar dizisinden sorumlu olan, modüler, merkezi bir organ olarak düşünürdük; beyin hakkında daha fazla bilgi edindikçe, onu yüzlerce ve binlerce müzik aletiyle çalınan bir müzik senfonisi gibi düşünmeye başladık. | TED | في حين أننا في السابق كنا ننظر للدماغ كجهاز مركزي و وحدة مستقلة ، حيث كانت منطقة معينة مسؤولة عن مجموعة من الإجراءات والسلوكيات . كلما زادت معرفتنا بالدماغ ، كلما نظرنا له كسيمفونية موسيقية كبيرة، عزفتها مئاتُ و آلاف الآلات الموسيقية . |