gül suyu. Hayatım boyunca hiç gül suyu kullanmadım. | Open Subtitles | إنه ماء الورد أنا لم أستعمل ماء الورد في حياتي مطلقاً |
Biraz gül suyu ekleyince bu şey güzel kokardı. | Open Subtitles | أضفت قليلا ماء الورد لذا هذا رائحته لطيفة |
Kredi kartı bilgilerini çalan ve balo salonunda oturup gül suyu içen bir adam. | Open Subtitles | انه يختلس بطاقات الائتمان يجلس في قاعة ويشرب ماء الورد. |
Saçma çiçek suyunun satışları sayemde ikiye katlandı. | Open Subtitles | ضاعفتُ مبيعات ماء الورد الغريب |
Garip çiçek suyunun satışları sayemde ikiye katlandı. | Open Subtitles | هيا يا (جاندر) ضاعفتُ مبيعات ماء الورد الغريب |
Dükkanın kapısını açtığımda enfes bir koku bir losyon karışımı, saç spreyi, gülsuyu, şampuan kokusu burun deliklerimden içeri dalıyordu. | Open Subtitles | عندمافتحتالباب هبت علي رائحة رائعة ملأأنفيعبير منالمستحضرالخاصةبالشعر ماء الورد .. |
Evet. Ve beraberinde biraz gül suyu kokusu da taşımış olması gerekir. | Open Subtitles | ويجب أن يحمل معه رائحة ماء الورد |
Jerry, bayılma nöbeti geçirmeden bana biraz gül suyu getir. | Open Subtitles | "جيري"، أحضر لي ماء الورد قبل أن أفقد الوعي. |
Kemiklere gül suyu mu döktün? | Open Subtitles | -أنتِ وضعتِ ماء الورد على العظام؟ |
gül suyu kokuyorsun. | Open Subtitles | رائحتك ماء الورد |
- gül suyu ve kimyonla yapılmış. | Open Subtitles | -مصنوعة من ماء الورد و الكمون |
gül suyu. | Open Subtitles | ماء الورد. |
gül suyu. | Open Subtitles | ماء الورد. |
gülsuyu burada, sarık da çiçekler, meyveler hayır bu gülsuyu, çiçekler, meyveler... | Open Subtitles | 'ماء الورد هنا، ... . حتى العمامة |
Aşkın ise tadı gülsuyu gibidir. | Open Subtitles | و الحب... مثل ماء الورد. |
gülsuyu... | Open Subtitles | 'ماء الورد |