Her şeyin yerine, içinde bir tavuk kemiği olan bir fincan sıcak su alacak. | Open Subtitles | في حال لم ترد كل ذلك سوف تأخذ كوب ماء حار مع عظم دجاج فيه |
Bana sıcak su, büyük bir iğne ve ip getir. | Open Subtitles | قبل أن يتلوث أحضري ماء حار وأبرة كبيرة وخيط |
Tek ihtiyacım yorgun kemiklerimi ısıtacak biraz sıcak su. | Open Subtitles | - تباَ للفقاعات كل ما أحتاجه ماء حار لامتصاص الملل من عظامي |
Burada kalmak istemezsiniz. sıcak su yok ve-- | Open Subtitles | ... أنت لاتريد أن تقيم هنا , لايوجد ماء حار |
Şimdi jileti sıcak suya tut. | Open Subtitles | الآن ضع الشفرة في ماء حار. |
Bana sıcak su getir. | Open Subtitles | اجلبي لي وعاء فيه ماء حار |
Genellikle, bir fincan sıcak su ve çay poşetiyle. | Open Subtitles | عادة مع كأس ماء حار وكيس شاي |
Yeterince sıcak su yoktu! | Open Subtitles | لم يتبقى ماء حار. |
Yalnızca sıcak su ve limon. | Open Subtitles | فقط ماء حار وليمون |
Banyoya sıcak su gönder. | Open Subtitles | و ارسل ماء حار لحمام |
sıcak su yok. | Open Subtitles | ليس هناك ماء حار |
Siktir, sıcak su yok. | Open Subtitles | اللعـنه لا يوجـد ماء حار |
Odada sıcak su yok. Biliyorum. | Open Subtitles | لايوجد ماء حار في الغرفة |
sıcak su hizmeti... Bizim Bishnu. | Open Subtitles | ماء حار جاري .. |
Bayan Hudson,sıcak su! | Open Subtitles | سيدة (هادسون) ، ماء حار |
Bay Holmes, sıcak su! | Open Subtitles | سيد (هولمز) ، ماء حار! |
Banyoya sıcak su gönder. | Open Subtitles | ماء حار لحمامي |
sıcak su ha? | Open Subtitles | ماء حار |
sıcak su! | Open Subtitles | ماء حار ! |
Şimdi jileti sıcak suya sok. | Open Subtitles | الآن ضع الشفرة في ماء حار. |