tek Gördüğün,birlikte uyuşturucu aldığın şehirli bir kız. | Open Subtitles | كل ماتراه هو تلك البنت من فالي التي كنت تتعاطى معها |
Kızları oynarken izlediğinde Gördüğün buysa, bunalımdasın demektir. | Open Subtitles | أعني, إن كان هذا ماتراه وأنت تنظر الى الفتيات يلعبون هذا يعني أنك مكتئب |
Gördüğün sadece orada olan değil. | Open Subtitles | ماتراه ليس كل ماهو موجود. |
Ekranda Gördüğün her şeyi bana anlat. | Open Subtitles | قل لى كل ماتراه على الشاشة |
Yani, o an güneş ve aydan gelen ışıklar tıpkı şu ekranda gördüğünüz kadardı. | TED | اذا كل الاضاءه في تلك المنطقه من الشمس والقمر هو ماتراه في الشاشه الان. |
gördüğünüz şey, kendinizin ürettiği karmaşık, zihinsel bir yapı, fakat onu pasif biçimde, çevrenizdeki dünyanın bir yansıması olarak tecrübe ediyorsunuz. | TED | ماتراه تناقض عقلي معقد تخلقه أنت. ولكن تواجهه بشكل سلبي كتمثيل مباشر للعالم من حولك. |
Senin bütün Gördüğün şey...engeller. | Open Subtitles | كل ماتراه هي عقبة في الطريق |
Sean, Gördüğün her ne ise gerçek değil. | Open Subtitles | ،شون"، آيًا يكن ماتراه" فإنه غير حقيقي |
Senin bütün Gördüğün şey...engeller. | Open Subtitles | كل ماتراه هي عقبة في الطريق |
Trenlere bakınca Gördüğün bu mu? | Open Subtitles | هذا ماتراه عندما تنظر للقطار |
Trenlere bakınca Gördüğün bu mu? | Open Subtitles | هذا ماتراه عندما تنظر للقطار |
Gördüğün şey Hız Gücü, Barry. | Open Subtitles | ماتراه يا (باري) هو قوة السرعة |
Gördüğün şey Hız Gücü, Barry. | Open Subtitles | (ماتراه يا (باري هو قوة السرعة |
Gördüğün şey bir maske. | Open Subtitles | ماتراه هو قناع |
Çıplak gözle bakıldığında bir kare gibi görünüyor posta pulundan daha küçük fakat mikroskop altında bakıldığında gördüğünüz insan gözüyle görülemeyen binlerce minik çıkıntı. | TED | بالنسبة للعين المجردة تبدو تماماً وكأنها مربع أصغر من طابع بريدي، لكن تحت المجهر ماتراه هو ألاف من النتوءات والبروزات الصغيرة والتي هي محجوبة عن العين البشرية |
Görünüşe göre, tüm gördüğünüz... | Open Subtitles | يبدو اليوم بأن كل ماتراه |