Saat 9:00'da ışıkları kapatıyorlar, ama karanlıkta istediğin kadar uyanık kalabiliyorsun. | Open Subtitles | حسنا، يغلقون الانوار في تمام الساعة 9. لكننك تستطيع الاستلقاء في الظلام الى ماتشاء من الوقت. |
Bu piyasada bir ev alırsan istediğin şekilde seslenebilirsin. | Open Subtitles | ان كنت ستشتري منزلا اليوم يمكنك ان تنعتنا ماتشاء |
Eğer işi bırakmak istiyorsan istediğin zaman gidebilirsin ama görev süren devam etsin istiyorsan saat 15:15'e kadar burdasın dostum. | Open Subtitles | إن أردتَ الإقالة من عملُك، يمكنك الرحيل متى ماتشاء لكن إن أردت المحافظة عليها عليك البقاء حتى 3: |
Masraftan kaçınmayın. | Open Subtitles | لذا، أصرف ماتشاء |
Azıcık bir çaresizlik, ne isterse bize yaptırıyor. | Open Subtitles | اليأس البسيط والحياة تظهر فينا ماتشاء |
Acımasız, seksi korsanım ben. ne istiyorsan yap bana. | Open Subtitles | أنـا تحت رحمتك أيـها القرصان المثير،إفعل ماتشاء |
Bu senin ailenle ilgili değil, o yüzden onları istediğin köşeye sıkıştır ama yaptıkları şeyi itiraf etmeyi reddettiklerinde bu işi mahkemeye taşıyamazsın. | Open Subtitles | وإن هذا ليسَ بشأنِ والديك، لذا إفعل ماتشاء بهم، لكن عندما يرفضون الإعتراف بما فعلوا، |
Bir dahaki kitabını yazmak için istediğin kadar zaman yaratabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أخذ ماتشاء من الوقت.. لتأليف كتابك الثاني. |
Bunu istediğin zaman yapabiliyor musun? | Open Subtitles | هلّ بإمكانك فعل ذلك وقت ماتشاء ؟ أجل اعتقد ذالك . |
İstediğin orduyu topla ve emirlerimi bekle. | Open Subtitles | اجمع ماتشاء من الجنود،ثم انتظر اوامرى. |
Neden biraz daha kalmıyorsun? İstediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | لم لا تبقى لفترة أطول أو قدر ماتشاء |
İstediğin kal. | Open Subtitles | امكث هنا بقدر ماتشاء من الوقت. |
İstediğin her şeyi alabilirsin. | Open Subtitles | يمكن ان تستعير ماتشاء |
Hayır! İstediğin kadar kal. | Open Subtitles | إبق قدر ماتشاء. |
Öyleyse hoş geldin. İstediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | مرحب بكَ البقاء بقدر ماتشاء |
"Masraftan kaçınma" derdi. | Open Subtitles | "إصرف ماتشاء" كما كان يقول |
Burada canın ne isterse yapabilirsin. | Open Subtitles | كان بمقدورك فعل ماتشاء. |
Hadi ama. Blair her ne isterse yapar. | Open Subtitles | بربكِ ، (بلير) ستفعل ماتشاء |
Haklısın! ne istiyorsan söyleyebilirsin. Yapacağım, söz veriyorum. | Open Subtitles | لك ماتشاء إذن ساعدني وأعدك سأفعل |
Pekala, ne istiyorsan yap. Benim sorunum değil. | Open Subtitles | حسناً، أفعل ماتشاء أنه ليس مشكلتي |