| Matisse Picasso'ya yıllar önce kaybettiği biricik oğlu gibi davranıyordu. | Open Subtitles | ماتيس يميل لمعاملة بيكاسو كالابن المفضّل والذي لا يوافقه كثيراً |
| - Henri Matisse. | Open Subtitles | ماتيس ، هنري ماتيس رسام فرنسي ومن أكبر أساتذة المدرسة الوحشية |
| Matisse fena değilmiş, fiyatları yükseliyor. | Open Subtitles | ماتيس لا بأس به وأسعاره أخذت بالارتفاع ، ولكن |
| Çocuklar, teybe Johnny Mathis'i koyun ve buradan gidin. | Open Subtitles | أطفال، تذهب وضعت على بعض جوني ماتيس والخروج من هنا. |
| Sadece Tonya Mathis adında bir kızı söylediler. | Open Subtitles | لديه ضغينة ضدها الاسم الوحيد الذي ظهر كان تانيا ماتيس |
| Mattiece böylece bir milyar dolar kazanacak. | Open Subtitles | ماتيس كان علي وشك الحصول علي مليار دولار |
| Mattiece, başkanın kampanyasını destekliyor hiç çekinmeksizin hükümet iznini veriyor. | Open Subtitles | و لذلك دخل "ماتيس" كمتبرع كبير لحملة الرئيس وكما يتبع الليل النهار سمحت الحكومه له بالحفر في محميه طبيعيه |
| "Şimdilik bir Matisse var. | Open Subtitles | ولكن بيكاسو قال أخيراً لا يوجد سوى ماتيس |
| Matisse. Almak için büyük bir adam. | Open Subtitles | ماتيس أنه الرجل الكبير الذي يَجِبُ أَنْ نَأْخذَه |
| Aslında, Matisse de Picasso da ona "hepimizin babası" derdi. | Open Subtitles | في الواقع، سواء ماتيس وبيكاسو اطلقو عليه "والد لنا جميعا" |
| Ben de suluboya resimlere bakıyordum. Matisse? Harikaydı. | Open Subtitles | كنت أنظر للتو للوحة " ماتيس " بالألوان المائية لوحة رائعة |
| Elbette, Matisse'i benimle karşılaştırdığında genç bir kız gibi kalıyor. | Open Subtitles | بالطبع ، مقارنة بي ماتيس ، إمرأة شابّة |
| Bay Matisse gelip almanızı sabırsızlıkla bekliyordu. | Open Subtitles | السيد ماتيس ينتظر منك أن تستلمها |
| Söyle bana. Sadece Bernice Matisse olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن يطلق علي برنيس ماتيس |
| Hatırlarsan sana Le Chiffre'in ne anlattığını söylemiştim, ya da Mathis'in, Le Chiffre'e ne anlattığını. | Open Subtitles | أتتذكرى عندما أخبرتك عن خدعة "لو شيف"؟ حسناً, "ماتيس" أخبر "لو شيف". |
| Mathis'i terletmekle meşgul olacaktır. | Open Subtitles | ستكون مشغولة جداً فى إستجواب "ماتيس". |
| Korkarım arkadaşın Mathis aslında benim arkadaşım Mathis. | Open Subtitles | أخشى أن صديقك "ماتيس" فى الحقيقة... صديقى "ماتيس...". |
| Mathis'i terletmekle meşgul olacaktır. | Open Subtitles | ستكون مشغولة جداً فى إستجواب "ماتيس". |
| Elbette, Mattiece davayı kazanmak için epey bir para sarf ediyor. | Open Subtitles | و طبعا "ماتيس" لن يدخر مالا ليربح القضيه |
| Jüri ticari girişimi pelikanlardan önemli bulup Mattiece'in lehinde oy kullanıyor. | Open Subtitles | هيئة المحلفين المشكله من ثلاثه اهتموا بالوظائف "التي ستُفقد اكثر من "البجع "صوتوا لصالح "ماتيس |
| Mattiece'in hukuk dairelerine başvurduğunu söylemistin. | Open Subtitles | تقولين ان "ماتيس" استاجر مؤسسات "قانونيه من "هيوستون" و "نيو اورلينز |