Hastaneye gidene kadar, bana ne olduğunu düşünmeye vaktim olmadı. | Open Subtitles | لم يكن لدي الوقت لتفهم ماحدث لي حتى وصلت إلى المستشفى |
Dinle öncesi için önceki tavırlarım hakkında bana ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | بشأن ماحدث مِن قبل, عـن حـادثة الفـأس, لاأعـلم ماحدث لي. |
O gece bana ne olduğunu bilmiyorum. Geçmişe bakıyorum ama o kişiyi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ماحدث لي تلك الليلة عندما استعيدها لا اكاد اتعرف على ذلك الشخص |
O kaza başıma gelen en iyi şeydi, çünkü hapishaneye gittiğim de temizlendim, | Open Subtitles | الحادث كان أفضل ماحدث لي لأني في السجن , أصبحت أقلعت عن المخدرات |
Camille ve Lena başıma gelen en güzel şeyler. | Open Subtitles | كاميل و لينا هُنّ أفضل ماحدث لي على الإطلاق |
Aslında çok profesyonelimdir ben. Dün akşam başıma gelenlere inanamayacaksınız. | Open Subtitles | هذا غير إحترافي ، لن تصدق ماحدث لي ليلة أمس |
Az önce başıma gelenlere asla inanamazsın. | Open Subtitles | لن تصدق أبداَ للتو ماحدث لي |
Bunu yapmak ne kadar sürerse sürsün bana ne olduğunu bulmam gerektiğini de biliyordum. | Open Subtitles | علمت انه مهما اخذ الامر من وقت علي ان اعرف ماحدث لي . |
Melissa, Peter ile çalışmak başıma gelen en güzel şeylerden bir tanesi. | Open Subtitles | يا (ميليسا) ، إن العمل مع (بيتر) أفضل . ماحدث لي طوال حياتي |
başıma gelen her şey normal. | Open Subtitles | كل ماحدث لي كان طبيعي |
Ben kendi başıma gelenlere bile inanamıyorum ki. | Open Subtitles | لن تصدقي أبداَ للتو ماحدث لي |