"مادسون" - Translation from Arabic to Turkish

    • Madison
        
    • Madsen
        
    • Matson
        
    Neredeyse Schomburg Plaza'nın girişinin hemen önünde 110 ve Madison'dan gelen bir grup vardı. Open Subtitles تقريبا عند المدخل المقابل لمجمع شومبرج من عند تقاطع شارع 110 و شارع مادسون أتى مجموعة من الأشخاص
    - Merhaba, ben Madison daha önce telefonda konuşmuştuk. Open Subtitles مرحبا, انا انا مادسون نحن تحدثنا على الهاتف سابقا
    - "Bu kadar uzun süre" derken? - Madison, buraya gel. Open Subtitles انتظري ماذا تعنين ب كل هذه المدة مادسون تعالي هنا
    Ebeveynlerimiz, ebeveynlik yapmaktansa şarkı söylemeye daha meraklılardı bu yüzden Madison ikinci annem gibi davranmaya başladı. Open Subtitles والدينا كانا مهتمين أكثر بالأداء من كونهما والدين لذلك مادسون تصرف أكثر كوالدتي الثانية
    Henry Madsen'ı durdurmayı sağlayan da bu muydu? Open Subtitles (هل هذا مافعلته لإيقاف (هنري مادسون
    Bir sorun mu var Bay Matson Open Subtitles -أهناك مشكلة سيد مادسون ؟ -نعم
    Gary Madison'ın kurduğu bir milis grubuna sızdı. Open Subtitles لقد تسلل الى مجموعة مليشيات انشأت من قبل مادسون
    Madison, Binetex adlı yeni bir deneysel patlayıcıdan yüklü miktarda almaya çalışıyordu. Open Subtitles مادسون كان يحاول بيع متفجرات عسكريه جديده تحت التجريب تسمى بينتكس
    Birkaç yıl önce Madison'dan birkaç çocuk kaldırımda tek başına yürürken kafasına bira şişesi atmış. Open Subtitles قبل حوالي عامين قام بعض الفتية من "مادسون" برمي علبة جعة على رأسه أثناء مشيه بجانب الطريق.
    Ben... Sam buraya Madison*'dan taşındı. Open Subtitles لقد أنتقل "سام" إلى هنا "للتو من مدينة "مادسون
    Madison Bölgesindeki arkadaşın ile konuşabilir misin, ...bu polisin kayıtlarını alıp herhangi bir disiplin suçu var mı bak. Open Subtitles هلتتحدثمع صديقكفيمقاطعة"مادسون " وتحضر هذا التسجيل لتخرجه من أي تصرف إنضباطي
    Pam Parsons'a göre Madison birkaç kez kampı ziyaret etmiş. Open Subtitles ــ حسب أقوال (بام) قامت مادسون) بزيارة المخيم عدة مرات)
    Madison. Galiba Madison Street'te yaşamıştım. Open Subtitles ."مادسون" ."أعتقد أنّي قطنتُ في شارع "مادسون
    - Madison Street olduğundan fazlasıyla emin görünüyordun. - Öyle olduğunu düşündüm. Open Subtitles ."بدوت متيقنًا أنّه كان شارع "مادسون - .أجل، تراءى لي أنّه كذلك -
    Hayır Bay Madison, penguen falan yok. Bugün fazla güneş altında kaldınız. Open Subtitles لا سيد (مادسون) ، لا يوجد أي بطريق تعرضت للكثير من الشمس اليوم
    Marge, Homer, bunlar Brody ve Madison McKenna. Open Subtitles (مارج) ، (هومر) هؤلاء (برودي) و(مادسون مكيني)
    Madison Weakly ile birlikte görünmenizi ayarlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول ترتيب اجتماع مع " مادسون يوكلي "
    Madison'un gazeteyi almasına izin vereceğiz sonra da orada çalışan herkesi alıp yeni bir gazete kuracağız. Open Subtitles نجعل (مادسون) تحظى بالصحيفه، ونأخذ كل من يعمل هُناك، و نبدأ صحيفة جديدة.
    Görünüşe göre ana kaynağı Madison'mış. Open Subtitles يبدوا أن " مادسون " كان مصدرها الرئيسي
    Madison'da merkezin dışında, 45'e doğru. Bir arkadaşıyla konuştu, korumasını aldı. Open Subtitles ـ انها عند اقصى المدينة في (مادسون) بأتجاه شارع 45 بصحبة حارسها
    - Arayan Dedektif Madsen. Open Subtitles - (كان هذا هو المحقق (مادسون -
    Bay Matson Open Subtitles -سيد مادسون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more