"Bir sivile yasadışı madde kullandırmaya teşebbüsten... brüt suistimal. " | Open Subtitles | سوء سلوك جسيم يتعلق بمحاولة إعطاء ماده ممنوعه إلى مدنياً |
Vücüdumuzun değerli öz suyuna yabancı bir madde karıştırılıyor. | Open Subtitles | ماده غريبة قُدمت إلى سوائلنا الجسمانية الثمينة |
Vücudumuzun değerli öz suyuna yabancı bir madde karıştırılıyor. | Open Subtitles | ماده غريبة قُدمت إلى سوائلنا الجسمانية الثمينة |
Sağ kalanlar da roshna adında bir maddeye bağımlı edildiler. | Open Subtitles | ومن أبقى على قيد االحياه منهم ادمن ماده تسمي بالروشنا |
Ama sonunda onunla birlikte tamamen kaybolacak sağlam bir malzeme ürettim. | Open Subtitles | لكن اخيرا قمت بعمل ماده تناسب مميزاتها للاختفاء |
Yeni nesil sentetik platinyum onun yeni kucuk portatif hali cok buyuk guclu, dogru degilmi? | Open Subtitles | نموذج جديد من ماده البلاتنيوم صغيره ومحموله وذو طاقه عاليه |
Tetanos üreten Kargabüken benzeri bir madde ile güçlü bir bitkisel alkaloitten dolayı ölüm. | Open Subtitles | الموت من مركب نباتى قلوى تشبه ماده الاستركنين السامه |
Marifet bir madde, bir detay üzerine odaklanmak ve... yeterince ayrıntılı hale gelene kadar beklemek. | Open Subtitles | إحذف صدمتك الأوليه إن الخدعه هى أن تجد ماده واحده وتفصيل واحد وتُركز عليه |
Marifet bir madde, bir detay üzerine odaklanmak ve, | Open Subtitles | إحذف صدمتك الأوليه إن الخدعه هى أن تجد ماده واحده وتفصيل واحد وتُركز عليه |
- Doğru. Bu sürate hiçbir şeffaf madde dayanamaz. | Open Subtitles | صحيح، ليس هناك ماده شفافة تستطيع مقاومة هذه السرعة |
Hiçbir madde devletin yasaklar listesinde bulunmuyor. | Open Subtitles | ولا يوجد أى ماده منها موضوعه فى قائمة المحرمات فى أية حكومه |
Tam olarak bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki bütün test ettiğim 4400'lerin kanında sentetik bir madde var. | Open Subtitles | لا اعرف بالضبط ولكني اعرف انه هناك ماده صناعيه |
Kılıçta kan kıvamında kırmızı bir madde var. | Open Subtitles | هناك ماده حمراء اللون على السيف تتطابق مع خصائص الدماء |
Tahta kurusu salyası hafif anestezik gibi davranan bir madde içerir. | Open Subtitles | يحتوي لعاب بق الفراش على ماده تعمل كمخدر خفيف |
Sonra kendi kendime düşündüm, beyaz bir madde, pamuktan yapılmış-- aman Tanrım, adam kuruş değerinde bir hammadde kullanarak ürünü sterlinlerle, dolarla satıyor. | TED | بعدها فكرت وقلت لنفسي انها ماده بيضاء مصنوعه من القطن. يالهي هذا الرجل فقط يستخدم مايساوي قيمة البنس من المواد الخام بينما في الداخل يبيعونها بالعديد من الجنيهات والدولارات. |
Yabancı bir maddeye verilen doğal bağışıklık tepkisi. | Open Subtitles | إنها المناعه الطبيعيه تستجيب إلى ماده غريبه |
Zekânın maddeye dönüşmesi. | Open Subtitles | يحوله العقل الى ماده |
Sonunda onun gibi tümüyle yok olabilen bir malzeme yarattım. | Open Subtitles | لكن اخيرا قمت بعمل ماده تناسب مميزاتها للاختفاء |
Daima abonesi olduğum Yüksek ahlaki değerlerimizi sürdürmek için bilgisayarda dokumaya yeterli malzeme var | Open Subtitles | الكومبيوتر بالداخل سوف ينسخ ...ماده كافيه لابقاء المعايير الاخلاقيه العاليه |
- Fiberglas ya da kompozit bir malzeme. | Open Subtitles | أو ماده مركبه |
Kusura bakma şu yeni sentetik vanilya erime seviyesi beklediğimizden biraz daha fazla çıkmış. | Open Subtitles | آسف , انه بشأن ماده الفانيلا الجديده لديها نكهات اكثر مما كنا نعتقد |