"مادّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • madde
        
    • materyal
        
    • malzeme
        
    • malzemesi
        
    • maddeden
        
    • maddeleri
        
    • malzemenin
        
    • malzemesine
        
    • parıldayan
        
    Buraya sağlık ve tehlikeli madde araştırma ekibi lazım. Open Subtitles باركلاي: موظّفو إسعاف حاجةِ و مادّة خطرة أسفل إلى الفرقةِ.
    Görünüşe göre bir çeşit negatif madde etkisi yaratmaya çalışmış. Open Subtitles يبدو أنّه كان يحاول أن يصنع حلقة مادّة سالبة
    "Laboratuvarın nükleer araştırma üssü olmasına karşın radyoaktif materyal yoktu ve kirlilik riski yok. " Open Subtitles بالرغم من أن المختبر كان الموقع من بحث الإنشطار النووي لم يكن هناك مادّة مشعّة ولا خطر التلوّث
    Daima abonesi olduğum yüksek ahlaki değerlerimizi sürdürmek için bilgisayarımda dokuma için yeterli malzeme bulunduruyorum. Open Subtitles الحاسوب داخل س إنسج مادّة كافية للإبقاء الموقف الأخلاقي العالي
    - Hayır. Parmak izi yok. DNA malzemesi yok. Open Subtitles ليس هناك طبعات، لا مادّة دي إن أي، لا شعر وليف.
    Çok yoğun bir maddeden bir trilyon tonluk bir bulut uzaya doğru patlar. Open Subtitles تريليون طنٍ من سحابة من مادّة شديدة الكثافة تتفجّر في الفضاء
    Gaz için buna ihtiyacın olacak. Bugün toksit maddeleri yakıyoruz. Open Subtitles إرتدوا هذا ضد ألغاز، اليوم نحن نحرق مادّة سامّة
    Eski malzemenin üstüne yeni çizgi çekerek çifte kazanç elde etmek denilir buna. Open Subtitles فذلك يُدعى بالوجرِ المُزدوج، حيث يتم وضع مادّة لزقة مثل القديمة على القمّة.
    Bunlar beş para etmez. Tek gecelik ilişki malzemesine ihtiyacım var, Ted. Open Subtitles كل هذه بلا قيمة اريد مادّة لمضاجعة الليلة الواحدة
    Beyni sogutmak için kimyasal bir madde kullanilmis. Open Subtitles تمّ استخدام مادّة كيميائيّة لتخفيض حرارة الدماغ
    Beyni soğutmak için kimyasal bir madde kullanılmış. Open Subtitles تمّ استخدام مادّة كيميائيّة لتخفيض حرارة الدماغ.
    Alan 51'i yok eden karanlık madde çifti patlaması ile ilgili bir şeyler duydun mu? Open Subtitles أسبق وسمعتِ عن إبادة زوج مادّة الظلام التي دمّرت المنطقة 51؟
    Sanki burada, bir rüzgar varmış da karanlık madde bir yöne doğru tozu üflüyordu sanki. Open Subtitles كما لو كانت رياحًا تدفع مادّة سوداء.. غبار..
    Bir çay kaşığı beyaz cüceden alınan madde 5 ton ağırlığındadır. Open Subtitles ملعقة واحدة من مادّة القزم الأبيض قد تزن خمسة أطنان
    Bu gayzerlerin buharlarının, bu gizli denizden yaşam sağlayan materyal içerip içermediğini test etmek için bir uzay aracı göndermeyi umuyorlar. TED فهم يأملون أن يرسلوا مسبارًا لاختبار فيما إذا كانت أعمدة الدخان المنبعثة من الينابيع تحتوي على مادّة تدعم تشكّل الحياة من هذا البحر المخفيّ.
    Usta, acaba kılıcım için gidip dışardan bir materyal getirmem mümkün mü? Open Subtitles السيد، يَكُونُ محتملَ لي للتَرْك ويُعيدُ a مادّة خاصّة لسيفِي؟
    Onu sarmalayan gri deri organik bir malzeme, biyomühendislik eseri bir tür uzay giysisi gibi. Open Subtitles اللحم الرمادي الذي كان يغلّفه، هو مادّة عضويّة، بزّة فضائيّة مهندسة حيوياً من نوعٍ ما
    Fakat, aynı zamanda bir çeşit tozlu hafif bir malzeme taşırlar. Open Subtitles والذي يكون في الصورة السائلة لكن من مادّة ترابية أخفّ
    - Evet, çünkü malzemesi çok değerli Open Subtitles نعم، لَكنَّه يُجْعَلُ مِنْ مادّة غالية جداً.
    Bu tüm zamanların en iyi şantaj malzemesi. Open Subtitles هذه أفضل مادّة للابتزاز قطّ.
    Biyo-organik bir maddeden yapılmış olabilir. Open Subtitles يُحتمل أنّها صنيعة ما يشبه مادّة عضويّة حيويّة.
    Tehlikeli maddeleri temizleme ekibi vardı. Open Subtitles كان هناك تنظيف فريق مادّة خطرة فوق الفوضى، يختبر الماء.
    Parçanın bütün yerine, bir kişinin sınıf yerine... bir malzemenin nesne yerine veya tam tersi şekilde kullanıldığı... bir mecaz türü. Open Subtitles صيغةكلام حيث جزء منه يستعمل للكلّ؛ فردللصنف؛ مادّة لشيء؛ أو عكس لأيّ من هذه
    Bambuyu verimli bir inşaat malzemesine dönüşür. TED يُحول الخيزران إلى مادّة صالحة للبناء.
    Şu parıldayan, spreyli suç mahallindeki adamların kullandığı şeyden. Open Subtitles مادّة الرذاذ المتوهّج الذي يستعمله الجنائيين في مسارح الجرائم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more