Beni kandırdın, hepsi bu. Bu daha öncede başıma gelmişti. | Open Subtitles | لقد خدعتني، هذا كلّ مافي الأمر حدث ذلك من قبل |
Ne olduğunu düşünüyorsanız bunların hepsi korkunç bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | مهما كانَ إعتقادك كل مافي الأمر أنكَ أخطأت في ظَنِك |
Asla. Babama karşı kullandığı bir kozu var. hepsi bu. | Open Subtitles | إطلاقاً، انها مجرد سلاح ضد أبي، هذا كل مافي الأمر. |
Bence tüm Mesele sıkıcı ebeveynlik hayatınıza dönmek istemiyorsunuz. Tüm Mesele bu. | Open Subtitles | انتما لا تريدان العودة إلى حياة الأبوة التعيسة ، هذا مافي الأمر |
Baba, Mesele de bu işte. Sanırım o değişti. | Open Subtitles | أبي هذا مافي الأمر أعتقد أنه تغير |
Olaya senden daha farklı bir açıyla yaklaşıyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أقوم بالإستجواب بطريقة مختلفة عنك, هذا كل مافي الأمر |
Burası İçişleri Bakan Yardımcısı'nın gelmesi için çok uzun bir yol, hepsi bu. | Open Subtitles | إنها طريقٌ طويلة بـالنسبة لـنائب وزير الـداخلية للقدوم , هذا كل مافي الأمر. |
- Endişelenme. Yapmam gereken bir iş vardı hepsi bu. | Open Subtitles | لاتقلق، كنت أقوم بمهمّة أخرى هذا كلّ مافي الأمر .. |
Yabancılarla konuşmasından hoşlanmıyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا لا أحبها أن تتكلم مع الغرباء هذا كل مافي الأمر |
Bir yaralıyı arabama aldım, hastaneye götürdüm. hepsi bu! | Open Subtitles | نقلت رجل مصاب إلى المستشفى هذا كل مافي الأمر |
Virüs kapmışsın tatlım. hepsi bu, virüs. | Open Subtitles | لقد اصابك فيروس ياعزيزي هذا كل مافي الأمر ، فيروس |
hepsi bu kadardı. Şimdi kahveyi getirebilirsin. | Open Subtitles | ، هذا كل مافي الأمر دعونا نحضر القهوة الآن |
Sana vakit tanımalıyım, hepsi bu. Göreceksin. | Open Subtitles | عليّ أن أمنحك الوقت هذا كل مافي الأمر سترى |
O kötü bir çocuk, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد حاولت ياجوف إنه فقط طفل سيء هذا كل مافي الأمر |
Sanırım ondan şu parmak ucu dönüşlerinden yapmasını istemiş ve bunları video'ya kaydetmiş, hepsi bu. | Open Subtitles | أعتقد أنّها قام بتصويرها وهي ترقص، ولكن هذا كلّ مافي الأمر |
Yüklerini azaltmışlar, anlıyorum, ama hepsi bu. | Open Subtitles | أرى بأنهم قد قلصّوا الوزن , وهذا كل مافي الأمر |
Hiç kimse, sadece ben oradayken tanıdığım biri, hepsi bu. | Open Subtitles | لا أحد, إنه رجل كنت أعرفه عندما كنت أقطن هناك, هذا كل مافي الأمر |
- Evet, bütün Mesele buydu. | Open Subtitles | -ذلك هو الأمر. -نعم,هذا هو كل مافي الأمر: |
Ama yanıImışım. Mesele bu. | Open Subtitles | ولكنّني كنت مخطئة، هذا مافي الأمر |
Yapma dostum. Mesele sadece o değil. | Open Subtitles | هيا يا رجل ليس هذا وحسب مافي الأمر |
Bu mudur? | Open Subtitles | هذا مافي الأمر ? |