Bu dünyada yaptıkların ne kadar da faziletli. | Open Subtitles | كم تسعدني برؤيتك وكم هو رائع ماقمت به لهذا العالم |
Tabii bu yaptıkların için benden bir hediye. | Open Subtitles | هذا هو شكري لك لجميع ماقمت به |
Ahmed senin Afganistan'da Ne yaptığını anlattı. | Open Subtitles | احمد قال لي ماقمت به في افغانستان |
Ne yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ماقمت به |
Benim işim olabilir ama yaptığım şey, hem size hem bana karşı yanlıştı. | Open Subtitles | ربما يكون عملي ولكن ماقمت به ليس صوابا لك او لي |
Telefonum intihar etmeden önce son yaptığım şey o etiketti. | Open Subtitles | كانت تلك الصوره كانت آخر ماقمت به بهاتفي قبل أن أرميه بالكحول |
Bize yaptıklarından sonra bile Carmelita'nın yanımda olması benim en büyük başarım. | Open Subtitles | وكون كارمليتا بجانبي بعد كل ماقمت به لنا ذلك أكبر إنجاز شخصي بالنسبه لي |
Bunda yıl boyunca yaptıkların... | Open Subtitles | ماقمت به لكل تلك السنوات |
Bunda yıl boyunca yaptıkların... | Open Subtitles | ماقمت به لكل تلك السنوات |
Saçıma yaptıkların hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لايعجبني ماقمت به بشعري |
Ne yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ماقمت به |
Benim için Ne yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف ماقمت به من اجلي |
- Ne yaptığını kanıtladım. | Open Subtitles | لقد أثبت ماقمت به |
Açıklığa kavuşturmak için, son yaptığım şey... Bildiğinizden emin olmak istedim. | Open Subtitles | للتوضيح ماقمت به قبل قليل أريد أن أتأكد أنكم تعلمون |
yaptığım şey yanlıştı. | Open Subtitles | حسنا انا لن اقول ان ماقمت به كان صحيحا |
Bir daha üzgünüm deme sakın, hele de yaptıklarından sonra. | Open Subtitles | لا تقولي ذالك ، ليس بعد ماقمت به |