Bunun için iyi para aldık. Değerli bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | نتلقّى مالاً كثيراً مقابل هذا، لا بدّ أنّه ذا قيمة كبيرة |
İnsanlar bunu görmek için iyi para öder. Para neredeyse, amcık da oraya gelir. | Open Subtitles | يدفع الناس مالاً وفيراً لرؤيه هذا الهراء سأجني عندها مالاً كثيراً |
tonla para verip aldığı bir elbiseyi kendisine küçük gelmeden önce giymek isteyen bir kadınım. | Open Subtitles | أنا إمرأة أنفقت مالاً كثيراً على فستان تريد ارتداءه لأنه لن يناسبها قريباً جداً |
Ağzımı kapalı tutmam için bana bir yığın para verdiler. | Open Subtitles | لقد أعطاني مالاً كثيراً من أجل أن أبقى صامتاً. |
Lise mezuniyet gecesinde. Ardından para istemeye, bana gelmişti, çok fazla para. | Open Subtitles | كانت الليلة التي تسبق تخرّجه من المدرسة الثانوية جاءني إلى هنا ، يطلبُ منّي مالاً كثيراً |
Harika görünmek için çok para harcamak zorunda değilsiniz. | TED | فانت لا تحتاج ان تصرف مالاً كثيراً لكي تبدو رائعاً |
Bir yönetici, kızlar hakkında bilgi toplaması için adama çok para vermiş. | Open Subtitles | أحد التنفيذيين أعطاه مالاً كثيراً مقابل الحصول على معلومات عن الراقصات |
- Ama... Ya da yıkmak için bana bol bol para verecek birine. | Open Subtitles | أو من سيعطيني مالاً كثيراً لهدمه. |
Bu beni kızdırdı çünkü o sürtüğe dünyanı sallaması için iyi para ödedim. | Open Subtitles | هذا يغضبني لأني دفعت لها مالاً كثيراً لتدللك مقدماً |
Bu beni kızdırdı çünkü o sürtüğe dünyanı sallaması için iyi para ödedim. | Open Subtitles | هذا يغضبني لأني دفعت لها مالاً كثيراً لتدللك مقدماً |
Kore dalgası ile birlikte bir süre için iyi para ama bu da ne ? | Open Subtitles | لقد ربحنا مالاً كثيراً مع الموجة الكورية لكن ، ما هذا ؟ |
Michael polislere kendisiyle irtibata geçip "bir gecede tonla para kazanmak istermisin" diye sorduğunu söyledi. | Open Subtitles | سألتَه إذا كان يريد أن يجني مالاً كثيراً من العمل في ليلةٍ واحدةٍ |
Ailen seninle konuşmam için tonla para ödedi. | Open Subtitles | والداك دفعوا لي مالاً كثيراً لكي أتحدث إليك |
Adamı bana getirmen için sana tonla para ödedim. | Open Subtitles | دفعت لك مالاً كثيراً لتوصيل هذا الرجل |
Ağzımı kapalı tutmam için bana bir yığın para verdiler. | Open Subtitles | لقد أعطاني مالاً كثيراً من أجل أن أبقى صامتاً. |
Ama iyi tarafından bakarsak, çok fazla para bıraktı o yüzden galiba kafayı bulacağım! | Open Subtitles | ومِن ناحية إيجايبة، فقد تركَتْ مالاً كثيراً أظنُ أنني سأثملُ كثيراً |
Galgani bu maça çok fazla para yatıracak. Çok iyi para kazanma imkânımız olacak! | Open Subtitles | استثمر (غالغاني) مالاً كثيراً في هذه القضية و أمامنا فرصة لكسب الكثير |
'Yaşı küçüktü, ve tedavi olması için çok para lazımdı.' | Open Subtitles | لم يكن لديها متسع من الوقت وكان العلاج يتطلب مالاً كثيراً |
Bir adamın yok olması için başka bir adama çok para ödemiş birini. | Open Subtitles | للرجال الذين تلقوا مالاً كثيراً ليجعلوا أشخاص آخرين يختفون ... |
- Ama... Ya da yıkmak için bana bol bol para verecek birine. | Open Subtitles | أو من سيعطيني مالاً كثيراً لهدمه. |