Bundan kurtulmanın tek yolu var. Kasabalılara paralarını iade etmek. | Open Subtitles | هناك حل واحد ، أن نرد لهذه البلدة الجشعة مالهم |
İyi, dürüst çiftçileri, zor kazandıkları paralarını versinler diye kazıklıyordum. | Open Subtitles | أغش مزارعون صادقون صالحون لأخذ مالهم الذي جنوه من عملهم. |
Müşterilerime para kazandırabilirim ama paralarını belli bir süre bekletmem gerekiyor. | Open Subtitles | أجني المال الكثير لزبائني فقط وفقط لو أقفلت مالهم لفترة استقرار |
Dünya, parasını kaybetmeyi bekleyen aptallarla doludur. | Open Subtitles | , هذا العالم ملئ بالبلهاء . ينتظرون بأن يكونوا جزء من مالهم |
Ve berber konusunda paraları güvende olacak. | Open Subtitles | وسوف يكون مالهم مؤمنا بواسطة صالون الحلاقة. |
- Adamlar eroin satıcılarıydı. - Lanet parayı verselerdi, bunlar olmazdı. | Open Subtitles | إنهم تجار هيروين إن تخلوا عن مالهم لن يحدث كل هذا |
Ve yatırımcılar paralarının güvende olduğunu bilmek isterler. | Open Subtitles | و الناس التي تمتلك المال يريدون أن يشعرون و كأن مالهم آمن |
Faturayı ödedim. Lanet olası paralarını verdim onlara. Peşimi hiç bırakmayacaklar! | Open Subtitles | سدّدت الفاتورة وأعطيتُهم مالهم ولن يدعوني وشأني |
paralarını başkasına vereceğinizi sanırlarsa genellikle 24 saat içinde ararlar. | Open Subtitles | حالما يعتقدون بأنّك ستعطي مالهم لشخص آخر يتّصلون عادة خلال 24 ساعة |
Bay Fuller sizin tavsiyenizle paralarını başkasına vermekle tehdit ettik. | Open Subtitles | لحظة يا سّيد فولير، في إقتراحك هدّدنا بإعطاء مالهم لشخص آخر |
paralarını geri ver gitsin. Her şeyi unut. Para hala sende, değil mi? | Open Subtitles | أعد لهم مالهم فقط، وأنسى كل شيء المال ما زال معك، صحيح؟ |
Ünlü bir doktora estetik yaptırmak için tüm paralarını harcamışlar. | Open Subtitles | يقولون أنهم أنفقوا كل مالهم عند دكتور شهير |
Bunun yapımı için üç yıl ve tüm paralarını harcamışlar. | Open Subtitles | لقد قضوا 3 سنوات وهم ينفقون مالهم على الأنتاج |
paralarını yıllık olarak aldılar, o yüzden sorun yok. | Open Subtitles | إنهم يحصلون على مالهم سنوياَ لذا الأمر بخير |
Şey, herkes parasını geri alıyor, ...yani rahatlayabilirsin. | Open Subtitles | , الجميع استعاد مالهم لذا يمكنك الاسترخاء |
Bu şaka değil, tamam mı? Ailenin bağlantılarını ve parasını kullanıyorsun... | Open Subtitles | إنك تستغل علاقات عائلتك إنك تستعمل مالهم |
paraları bittiğinde gelip sana yalvaracaklar. paraları bittiğinde gelip sana yalvaracaklar. ve parasız kaldıklarında biraz avans isteyecekler. | Open Subtitles | ثم عندما ينفد مالهم سيأتون إليك ويشتكون ويطلبون سلفة |
Kirli paraları çalındığı için polise gidip ağlayacak değiller. | Open Subtitles | لا يبدو إنهم يشتكوا إلى الشرطة إذا سرق احدهم مالهم القذر. |
'Harry masadaki parayı onların parası olarak gördüğüne göre 'borçta onların borcuydu. | Open Subtitles | هارى رأى بما أنه هذا هو مالهم على الطاولة لذلك سيكون هذا دينهم خارج الطاولة |
Önce parayı alırsın ondan sonra adamı köşeye gönderirsin orada başkası malı verir. | Open Subtitles | تأخذ مالهم ثمّ ترسلهم إلى مكان منعزل ليعطيهم أحد آخر البضاعة |
Gördüğüm kadarıyla paralarının benim elimde olması daha iyiydi. | Open Subtitles | إذاً، كنتُ أبيع لهم القذارة. لكن نظرتيّ في ذلك، هو وجود مالهم في جيبيّ يعد شيء أفضل. |