"ماهيتي" - Translation from Arabic to Turkish

• ne olduğumu
• buyum
• olduğumdan

Kendini avantajlı sanıyor ama benim ne olduğumu bilmiyor.
إنه يعتقد أنه يتفوق علينا، بسبب ماهيته، ولكنه لا يعلم ماهيتي أنا.

ne olduğumu çözmeden eve gidemem.
لا يمكنني الرجوع للمنزل حتى أكتشف ماهيتي

ne olduğumu çözmeden eve gidemem.
لا يمكنني العودة للمنزل حتى أكتشف ماهيتي

Duygularımı her zaman açıkça dışa vuran biri olacağım çünkü ben buyum.
سأضع دوماً قلبي على كفي لأن تلك هي ماهيتي.

Tamam, biraz psikolog tavrımı takınabilirim çünkü ben buyum.
حسنًا ، ربما يكون هناك بعض الأشياء النفسيّة لأنّ هذه ماهيتي

Ben buyum, Grace.
هذه هيا ماهيتي, غريس.

Dışarıda bir yerde. Kim olduğumdan ve yaptıklarımdan dolayı beni reddedeceğinden korkuyorum.
إنها من العالم الخارجي ، أخشى أنها ستنبذني إن علمت ماهيتي وبما فعلته

Bu bir insan yarası değil, ve sen beni tanıdığın için... veya ne olduğumu bildiğin, dikiş atarsan, bundan memnun olurum.
هذه ليست إصابة بشرية مُطلقاً وبما أنكِ تعلمين بشأن هويتي أو ماهيتي

Dolaştım durdum, kimse ne olduğumu öğrenmedi.
لقد أتممت جولتي ولم يكتشف أحدهم ماهيتي.

Gittiğim zaman boyunca Jules ne olduğumu kabullenmem konusunda bana yardım ediyordu.
طوال الوقت الذي غبتُ بهِ كانت تساعدني (جولز) بقبول ماهيتي.

ne olduğumu keşfettiğimden beri yani...
منذ أن عرفت ماهيتي

ne olduğumu biliyorum zaten.
انا مسبقا اعرف ماهيتي

ne olduğumu biliyor.
انها تعلم ماهيتي

Dostum şu an ne olduğumu bilmiyorum.
يا رجل... لم أعد أعرف ماهيتي.

Valli. "İ" ile. "Ben buyum." diyor.
فالي تنتهي بحرف "ي." تقول "هذه ماهيتي.

Ben buyum.
انه ماهيتي

Ben buyum artık.
هذه ماهيتي

İşte ben buyum.
تلك ماهيتي.

Ben her yerdeyim ama ne olduğumdan emin değilim.
،أنا بكل مكان" "لكني غير متيقنًا من ماهيتي