"ماهيّته" - Translation from Arabic to Turkish

• Ne olduğunu

Daha sonra çabaladıklarının farkına varırsınız ama onun Ne olduğunu bile bilmezsiniz.
بعدها تدرك أنهم يحاولون، وتجهل ماهيّته حتى.

Evet, sorun şu ki bir şey için aylardır hazırlanıyoruz ama daha Ne olduğunu bile bilmiyoruz.
أجل، المشكلة أننا نتدرب منذ شهور لشيء نجهل حتّى ماهيّته

Ne olduğunu anlayamıyorum.. ..bunun Ne olduğunu bilmem gerek.
أعجز عن استبيانه، لكن عليّ معرفة ماهيّته.

Köpüklü ve Ne olduğunu bildiğiniz ama bana söylemediğiniz şeyden içmeyeceğim.
حسناً، لن أرتشف القليل من هذا الشراب الرغوي الذي تعرفا ماهيّته وتأبيا إخباري ما هو

Tamam sen Ne olduğunu bul ve onu nasıl öldüreceğimizi tamam mı?
صحيح، إذاً اكتشف أنت ماهيّته بينما أكتشف أنا طريقة لقتله، اتفقنا؟

Onun Ne olduğunu biliyor musunuz?
هل تعلمون يا قوم ماهيّته ؟ بالخارج ؟

Ama Ne olduğunu çıkaramıyorum.
وبالرغم من ذلك لا يمكنني تبيّن ماهيّته.

Evet, o konuyu biliyorum. Ne anlama geldiğini, Ne olduğunu.
أجل، أعلم حياله وأعلم ماهيّته وماهيّتك

Bir şey sikilesice acayip. Ne olduğunu bulacağım.
ثمّة شيء مريب جدًّا، وسأتبيّن ماهيّته.

Ne olduğunu bulmak için kafa patlatıyorum.
أخذت أفكّر بعمق لأتبيّن ماهيّته.

Ama sen Ne olduğunu zaten biliyorsun, değil mi?
لكنك تعلم ماهيّته بالفعل، أليس كذلك؟

Ne olduğunu bilmiyorum.
لا أدري ماهيّته

- Fakat Ne olduğunu bilmiyorsun değil mi?
-ولكن لا يُمكنك أن تعرف ماهيّته بالضبط؟

Bu çocuğun Ne olduğunu anladıklarında üstünde çalıştıklarında, onun zeka için duyguları feda etmeye gerek olmadığının canlı kanıtı olduğunu kavrayacaklar.
و عندما يرون ماهيّته... عندما يدرسونه، سيدركون طبيعته الكلّيّة... سيغدو مثالاً حيّاً على أنّهم ليسوا مضطرّين للتضحية بالمشاعر مقابل الذكاء...

Bunun Ne olduğunu hiç bilmiyorum.
لا أدري ماهيّته.

Ne olduğunu henüz bilmiyorum.
لستُ أعلم ماهيّته بعد.

Ne olduğunu biliyorlar.
إنه يعرفون ماهيّته

Ne olduğunu bilmiyorduk.
لم نعلم ماهيّته

Bunun Ne olduğunu bile bilmiyoruz.
لسنا نعلم ماهيّته حتى.

Bunun Ne olduğunu da bilmiyorum ama-
إنّي أجهل ماهيّته لكنّه...