"مايدور" - Translation from Arabic to Turkish

    • ne
        
    • olup
        
    • neler
        
    Şu günlerde ne düşündüğünü anlamak zor. Open Subtitles من الصعب معرفة مايدور في عقله هذه الأيام
    İnsanlar beraber ne yaptığımızı bilseydi öyle olmazdı. Open Subtitles لن يكون غريباً اذا اخبرنا الناس مايدور بيننا
    Aklımda ne varsa sonuçları ne olursa olsun yaparım diyen güzel bir kızsın. Open Subtitles أنظري, أنتي فتاه جميله تقول مايدور بذهنها دون أن تخاف من العواقب
    Keşke annem ve babam burada olup görseydi... çünkü bizi pek sık göremiyorlar ve böyle bir şey yaptığımızı... neler olduğunu göremiyorlar. Open Subtitles اتمنى حقا لو اِن والداي كانو هنا حتى يشاهدو هذا لانهم لايستطيعون مشاهدتنا نفعل شيء كهذا ومشاهده مايدور حوله كل شيء ..
    Ama toplantılara katılırsam, orada olup bitenden haberimiz olur. Open Subtitles ولكن ان استمريت بحضور الاجتماعات فسأعلم مايدور ببالهم
    Bunun ne hakkında olduğunu öğrenene kadar neyin içinde olduğumuzu bilemem. Open Subtitles لا أَستطيعُ أن أعرف ماأقوم به حتى أَعْرفْ مايدور حوله
    Düşünce şeklini biliyorum, Aklında ne var, onu da biliyorum. Açıklayamam ama, onu çok iyi tanıyorum. Ve onun yaptığını da biliyorum. Open Subtitles أعرف كيف يفكر ، أعرف مايدور في رأسة لا أستطيع شرح الأمر ، لكني أعرف ، أعرف إنه هو
    Eğer aklı fikri buysa başına en kötü ne gelebilir ki? Open Subtitles أقصد, إذا كان هذا كل مايدور في رأسه, ما هو أسوأ شيء يمكن أن يحدث له؟
    Sonra "Kamerayı diğer yöne çevirsem ne olur?" diye düşündüm. Open Subtitles وأعتقد أن ماذا سوف يحصل لو التطقتُ صوراً لكل مايدور حولي
    Ailelerin evlerinde ne olaylar olup bittiğini asla bilemezsin. Open Subtitles أنت لاتعلم ماهية هذه الأشياء وعن مايدور في منازل الأشخاص
    Neden bana kafanda ne olduğunu söylemiyorsun? Open Subtitles لماذا لاتخبرين عن مايدور في عقلك؟
    "ne ekerseniz onu biçersiniz yellozlar!" Open Subtitles "مايدور فى الجوار يأتى فى الجوار أيتها العاهرات"
    Sanırım sadece hayatında ne olup bittiğini öğrenmek istedim. Open Subtitles أعتقد أني أردت معرفة مايدور في حياتها.
    Dolayısıyla sadece gerçeği arayan biz gazeteciler -- - demek istediğim, bu bizim görevimiz - Herkesin gözü ve kulağı olmak için gerçeği ararken, dünyanın çevresinde dolaşırız, dünyanın bazı bölgelerinde dışarıya çıkamayan insanların herkesin sağlık ve güvenliğine hayati derecede etkisi olan konularda ne olup bittiğini anlayabilmesi için. TED ولذلك نحن الصحفيين، الذين يسعون فقط إلى الحقيقة ـ ـ اعني، إنها مهمتنا الاساسية نجوب أرجاء العالم بحثاً عن الحقيقة لنكون آعين وآذان لكل الناس، لكل من لايستطيعون الذهاب الى اماكن عديدة من العالم ليعلموا مايدور حول العالم من الأمور ذات الاهمية المتعلقة بصحة وأمن كل البشر.
    Böylece, kafanın içinde olup bitenleri öğrenebilirdim. Open Subtitles لمعرفة مايدور بداخل تفكيرك
    - ne olup bittiği hakkında. Open Subtitles -بشأن مايدور
    Peki, söyleme o zaman, çünkü senin bu hasta küçük beyninde neler oluyor bilmek istemiyorum. Open Subtitles حسناً، لا تفعل لانني لا اريد أن اعرف مايدور في عقلك المريض
    Profesör kendi sınıfında neler olduğu hakkında bile hiçbir şey bilmiyor. Open Subtitles إنه لمؤسف أن تكون أستاذا وتحصل على صفر صفر حتى فى معرفة مايدور فى فصلك
    neler döndüğünü bilmiyorum sanıyor. Open Subtitles إنه يعتقد أننى مغفل ويعتقد أنه يعرف مايدور هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more