"ماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka seçeneği olmayan bir oğlun hikayesi. Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لم يكن لديه خياراً سوى ان يبقيهم كلهم ماً
    bir yerlerde Tanrı bir kapıyı kapatırsa, bir pencere açar diye yazıyordu. Open Subtitles قرأت في مكان ماً أنه عندما يغلق باب هناك نافذة تفتح دوماً
    Hiç kimse bir şey çalmadı. Şunun altına düşmüşlerdir herhalde. Open Subtitles لم يأخذ أحد منك شيئاً، يُحتمل أن تكون إنزلقت في مكان ماً.
    Daha da kötüsü, silahlıydılar ve... bir yere saldırmayı planlıyorlardı. Open Subtitles وكان هناك ما هو أسوء لقد كان لديهم أسلحة وكانوا يخططون للهجوم على مكان ماً
    Ama bazen birşeyi o kadar merak edersin ki Kör olmak pahasına bir kere bakma riskine girersin. Open Subtitles لكن أحياناً تُريدُ فهمْ شيء ماً بشكل سيئ بأنّك سَتُخاطرُ بالعمي لمجرد لَمْحَة
    Ama onları göremesek de, bir gün onların parmak izlerini görebiliriz. Open Subtitles لكن حتى لو لم نستطع أن نرى الخيوط, ربما نستطبع فى يوم ماً أن نرى أثرهم.
    bir gün, büyüdüğünüzde dost olduğumuz insanları ve maceralarımızı öğreneceksiniz. Open Subtitles يومً ماً,عندما تكبروا ستتعلموا أشياء عن الأشخاص الذين عرفناهم و الأخطار التى واجهناها
    bir gün, eve geldiğimizde bir not bulduk. Open Subtitles يوما ماً , عدنا إلى المنزل .و وجدناملاحظةورقية.
    Eğer ortadan kaybolmamı felan istiyorsan kendine biraz zaman ayır ve bir fahişe bul ya da bi penguene peruk felan giydir. Open Subtitles دعني أخبرك , أتعلم أنت تحتاجني أن أختفي أعطيك بعض الوقت لإيجاد عاهرة أو لتضع شعراً مستعاراً على بطريق أو شئ ماً ؟
    Hank ile tanıştığım zaman görüştüğüm bir adam vardı. Bana onu hatırlatıyorsun. Open Subtitles أتعلم , لقد كنت أواعد هذا الرجل عندما إلتقيت بهانك لأول مرة , وهو يذكرني بك نوعاً ماً
    Kes şunu. Sanki bir sırrı var gibiydi. Open Subtitles توقف , كأنه نوعاً ماً إمتلك السر , تعلمين ؟
    - İstediğini yap. - Görüldüğü üzere burada bir şeyin ortasındayız. Open Subtitles أفعلي ما تريدين , فقط اخرجي نحن من الواظح اننا في منتصف شيء ماً , اخرجي اخرجي
    Bu durumda bildiğim bir tek şey vardır. Open Subtitles أو ما اللذي يجب عليه فعله إذا وجدته و في حالتنا هذه حصل شيء ماً
    Birileri hoş bir çocukla nehirde parmak arıyor. Open Subtitles شخص ماً وجد أصابعاً في النهر مع فتى ظريف
    O çocukta ters olan bir şeyler var. Open Subtitles أجل, لكن هناك أمر ماً يتعلق بذلك الفتى لا يبدو صحيحاً
    bir gün hava üssünde bir şeyler patlatmasını veya ordu üssünde bir şeyler yapmasını beklerdim. Open Subtitles توقعت انه يوم ماً سيفجر شيئاً في القاعدة جوية او شيئاً في القاعدة العسكرية
    Fakat o iyi bir arkadaştı, yani tam olarak arkadaşımız olmasa da hepsi bir yana, bir insanoğluydu. Open Subtitles و لكن كان أيضاً زميل صف و نوعاً ماً كان صديقاً لنا أحياناً و فوق كل شيء كان إنساناً
    Belki bir gün buradan çıkabileceğinin ve bunu kendi başına çözebileceğinin hayallerini kuruyorsun hâlâ. Open Subtitles ربما انت متوهم بما فيه الكفاية لتعتقد بأنك يوما ماً ستخرج من هنا و تستطيع حل قضية ابنك بنفسك
    Sana bir zamanlar Sovyet imparatorluğunu mahvetmek isteyen bir canavar olduğumu söyledi. Open Subtitles تُخبرك إنني نوعاً ماً رجل شرير حاول تدمير الإمبراطورية السوفتية بالسابق.
    Oldukça korkakça bir şekilde kızınızdan ayrılmış. Open Subtitles حسناً, لقد إنفصل عن إبنتك بطريقه جبانه نوعا ماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more