"ما أحاول القيام" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmaya çalışıyorum
• Yapmaya çalıştığım şey
• yapmaya çalıştığım şeyin
• yapmaya çalıştığım bu
• ne yapmaya çalıştığımı

Ben yazar değilim ama resim yaparken bunu yapmaya çalışıyorum.
أنا لست كاتبة لكن هذا ما أحاول القيام به عندما أرسم

Yeni bir hayata başlamamı istemiştin şu anda ben onu yapmaya çalışıyorum.
حسنا، أردت لي أن أبدأ حياة جديدة، وهذا هو بالضبط ما أحاول القيام به.

Matematiksel modellemeyi, biyolojiye ve özellikle de ilaç geliştirmeye uygulayarak Yapmaya çalıştığım şey tam olarak bu.
وهذا ما أحاول القيام به من خلال تطبيق النمذجة الرياضية على علم الأحياء ولا سيما على تطوير العقاقير.

Yapmaya çalıştığım şey de bu.
وهذا ما أحاول القيام به، هو القضاء على عقبة.

Ben de yapmaya çalıştığım şeyin boyutlarını göstermek için herkesi kucaklayıcı bir şeyde karar kıldım.
لذلك اخترت شيئاً يجمع الاثنين لإظهار أفق ما أحاول القيام به.

Bu ise yapmaya çalıştığım şeyin tam tersi.
هذا عكس ما أحاول القيام به هنا

Ama beni işe işleri en ince ayrıntısına kadar incelemek için aldın ve benim de tek yapmaya çalıştığım bu.
ولكنك كُنت إستأجرتني للإعتناء بالنتائج النهائية وهذا كل ما أحاول القيام به

Faydalı dönütler alabilmek için ne yapmaya çalıştığımı anlayabilecek insanlara göndermek istedim.
ما أحاول القيام به لذا يمكننى الحصول على مراجعه مفيده

Ben de senin için bunu yapmaya çalışıyorum.
. وهذا ما أحاول القيام به من اجلك.

Ben de bunu yapmaya çalışıyorum Bay Mozart.
هذا ما أحاول القيام به ، سيد موتسارت

Şu anda onu yapmaya çalışıyorum.
وهذا هو ما أحاول القيام به الآن.

Evet, benim de tam olarak Yapmaya çalıştığım şey bu.
نعم، هذا بالضبط ما أحاول القيام به.

Demek istediğim, hepimize doğumda bir cinsiyet tahsis ediliyor ve benim Yapmaya çalıştığım şey bazen tahsis edilen cinsiyetin kişiyle uyuşmadığına ve insanların kendi kendilerini tanımlamalarına izin verecek bir kapsam olması gerektiğine dair bir konuşma içerisine girmek. Ve bu, ebeveynlerle, iş arkadaşlarıyla yapmamız gereken bir konuşma.
أعني، جميعنا تم تصنفينا حين ولدنا، ولذلك ما أحاول القيام به هو بدء تلك المحادثة أنه أحيانا الجنس المحدد لنا لا يوافقنا. ولذلك يجب أن توجد مساحة تمكن للناس تحديده ذاتيا، وتلك المحادثة التي علينا خوضها يجب أن تكون مع الآباء، والزملاء.

Yapmaya çalıştığım şey de tam olarak buydu.
هذا هو ما أحاول القيام به

Benim yapmaya çalıştığım, bu iki bakış açısını bire indirgeyip fotoğraflarımın bakanın hem kalbine hem de beynine hitap etmesini sağlamaktır.
ما أحاول القيام به هو السعي إليه هو جعل هذين الفكرتين فكرة واحد حيث أن صوري تتحدث إلى قلب المشاهد و أيضا للدماغ للمشاهد.

Tam olarak yapmaya çalıştığım bu.
هذا هو بالضبط ما أحاول القيام به

Sadece ne yapmaya çalıştığımı açıkla.
فقط اشرحي لها ما أحاول القيام به