"ما أحبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzden seviyorum
        
    • en sevdiğim
        
    • neyini seviyorum
        
    • neyi sevdiğimi
        
    • seviyorum işte
        
    • bunu seviyorum
        
    • neyi seviyorum
        
    • beğendiğim şeyi
        
    • neden seviyorum
        
    • hoşuma giden şey
        
    • sevdiğim yönü
        
    • sevdiğim özelliği
        
    • sevdiğim şey
        
    Hayır, ama Austin'i bu yüzden seviyorum küçük bir kasaba olduğu için. Open Subtitles "لا ولكن هذا ما أحبه بشأن "أوستن إنها صغيرة جدا
    Ama benim böcekler hakkında en sevdiğim ise kendi davranışlarımız hakkında bize anlatabildikleri. TED ولكن أكثر ما أحبه في الحشرات هو ما يمكنها اخبارنا به عن سلوكنا.
    İnsanoğlunun neyini seviyorum biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم ما أحبه بالجنس البشري؟
    "neyi sevdiğimi biliyorsun." "Ne yapar mıyım?" Open Subtitles "تعرف ما أحبه" "ماذا سأفعل؟"
    O, çocuk istemiyordu .ben de sende bunu seviyorum işte, çünkü işler böyle giderse. hızlıca bir aile kurmuş olacağız. Open Subtitles - إنها لم ترد الحصول على أطفال .. وهو ما أحبه فيكي ، لأن إن أفلحت علاقتنا فسنكون كعائلة بلحظة
    USA Today'da renkli resimler ve grafiklerden başka neyi seviyorum biliyor musun? Open Subtitles إنك تعرف ما أحبه فى جريدة USA Today غير بعض المقالات والصور الملونة
    Ama bu giyeceğim anlamına gelmez. Her beğendiğim şeyi giymem. Open Subtitles ليس لانني أحببتها، يعني ذلك أنّه عليّ ارتدائها أنا لا أرتدي كلّ ما أحبه.
    Dondurmalı elmalı turtayı neden seviyorum biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين ما أحبه بشأن فطيرة التفاح المغطاة بالمثلجات؟
    Bunda en çok hoşuma giden şey, gün boyunca protezin tamamını-- TED ما أحبه في هذه اللقطة هو أنك تستطيع رؤية ضوء النهار خلالها.
    Amerikalı kadınları işte bu yüzden seviyorum. Open Subtitles هذا ما أحبه في الفتيات الامريكيات
    İşte burayı bu yüzden seviyorum. Open Subtitles هذا هو ما أحبه في هذا المكان.
    Eğlendirir, eğitir, aydınlatır. Ama dil hakkında en sevdiğim nokta güç kazandırması. TED إنها تمتع وتُعلم وتنير العقول، ولكن أكثر ما أحبه بخصوص اللغة هي أنها تزيدنا قوة.
    İstediğini yaparsın. Paris'te en sevdiğim şey bana verdiğin bu çanta oldu. Open Subtitles عل أقل حد, كل ما أحبه في باريس هو الحقيبة التي أعطيتني إياها
    Senin neyini seviyorum biliyor musun? Open Subtitles تعرفِ ما أحبه بكِ؟
    Senin neyini seviyorum, biliyor musun D? Open Subtitles تعرفين ما أحبه فيك دي
    Senin bu yönünü çok seviyorum işte. Open Subtitles مازلت تثق بالناس بطريقه أو بأخرى أتعرف؟ هذا ما أحبه بك
    Böyle rol üstlenilen oyunlarda da bunu seviyorum zaten. Ne yapacağımın tam olarak anlatılmasını. Open Subtitles ما أحبه بألعاب الأدوار هو إخباري بما يجب علي أن أفعله
    Kelso'da neyi seviyorum biliyor musun? Open Subtitles أتعرفون ما أحبه في (كلسو) ؟
    Ama bu giyeceğim anlamına gelmez. Her beğendiğim şeyi giymem. Open Subtitles ليس لانني أحببتها، يعني ذلك أنّه عليّ ارتدائها أنا لا أرتدي كلّ ما أحبه.
    Seni neden seviyorum biliyor musun? Open Subtitles تعرف ما أحبه فيك؟
    Burada hoşuma giden şey de bu. Open Subtitles هذا ما أحبه في هذا المكانِ
    Bu işin sevdiğim yönü de bu, yeni şeyler öğreniyorsun. Open Subtitles ،هذا ما أحبه في هذا العمل تتعلم الأشياء
    Opalin sevdiğim özelliği kendine has koşullarda oluşmasıdır. Open Subtitles ما أحبه في الأوبال أنه يتشكل في مجموعة ظروف خاصة
    Ve garip bir şekilde, gerçekten de Johnny Cash'in müziğin hakkında sevdiğim şey budur. TED وبطريقة عجيبة، كذلك، هذا ما أحبه فعلا في موسيقى جوني كاش.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more