Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum. | Open Subtitles | ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته. |
Normalde yaptığım birşey değil, ama gerçekten oyunculuk kaslarımı esnetme fırsatı buldum. | Open Subtitles | ليس هذا عادة ما أقوم به ولكني أردت فرصة لصقل موهبتي التمثيلية |
Bu işi çok ucuza kapatıyorsun, çünkü ben ne yaptığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | هذه صفقة العمر تعرض عليك لأنني لا أعرف ما أقوم به |
Senin de yaptığın gibi kıçımı yırtıyorum ne yaptığımı bilmiyorum gibi. | Open Subtitles | إفساد عملي كما تفعلين دوماً، وكأنني لا أعرف ما أقوم به. |
Öyle mi yapıyorum bilmiyorum ama buraya sizi dinlemek için geldim. | Open Subtitles | .لا أعلم إن كان هذا ما أقوم به .لكنني هنا للاستماع |
Yapacak işim yok, ben de her üç saatte bir elbiseleri deniyorum. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوم به, لذا كنت أجرب أحدها كل ثلاث ساعات. |
Bana güvenmeyi öğrenmelisiniz. Çünkü yaptığım her çalışma, bu şirketin geleceği için. | Open Subtitles | صدقوني عندما أقول ما أقوم به هو من أجل مستقبل هذه الشركة، |
Pekala, şu anda yaptığım şey, siz ikinizi taahhütlerinizi ödemeniz koşuluyla özgür bırakmak. | Open Subtitles | حسناً، ما أقوم به الآن هو على تعهدكما الشخصي . على وعدكما الشخصي |
Bulmacalar benim yaptığım iş, yapabildiğim tek iş. Benim de kocam öldürüldü. | Open Subtitles | كل ما أقوم به هو الألغاز, و هذا كل ما يسعني فعله |
yaptığım şey ya giyilebilir ya da insan yapısıyla bir şekilde ilişkilendirilebilir. | TED | وأكثر ما أقوم به هو إما ما يمكن إرتداؤه أو المرتبط بطريقة ما بشكل الإنسان. |
Benim yaptığım iş bilgileri organize etmektir. | TED | ما أقوم به هو تنظيم المعلومات، فأنا مصمم رقمي. |
Ve insanlara baktıkça, ki genelde tek yaptığım bu, bazı insanların gerçekten dikkat çekmek ve itibar görmek istediklerini fark ettim. | TED | بدات أنظر إلى الناس وهذا تقريباً كل ما أقوم به، لاحظتُ أن بعض الناس يحتاجون حقا للإنتباه والإعتراف بوجودهم |
Yani, her gün işe gittiğimde ne yaptığımı bildiğimi düşünebilirsiniz. | TED | لذا قد تعتقد أني أعلم ما أقوم به كل يوم عندما أذهب للعمل. |
Peki sana bir sır açıklayayım. Çoğu gün, hâlâ ne yaptığımı genellikle bilmediğimi hissediyorum. | TED | حسناً، دعوني أخبركم بشيء: معظم الأيام، ما زلت أشعر أنني غالباً لا أعلم ما أقوم به. |
Bak ben ne yaptığımı sana hep söylüyorum, sense hiç söylemiyorsun, baba. | Open Subtitles | أنا دائماً أخبرك ما أقوم به، لكنك لا تخبرني أبداً بما تقوم به. |
ne yaptığımı hiç bilmiyorum ama yapmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما أقوم به بالضبط، ولكنني سأبقى أفعله، أنت تعلم ذلك |
Bazen ne yaptığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، وأنا لا أعرف حتى ما أقوم به. |
Gerçekte ne yaptığımı anladığımda ise herkes için olumlu sonuçlar almaya başlamıştım, o yüzden buna devam ettim. | Open Subtitles | و حتى فهمت ما أقوم بحسابه حقاً كانت حساباتي قد بدأت بإفادة الجميع لذا واصلت القيام بها |
Karım evde olduğunda ben öyle yapıyorum. | Open Subtitles | هذا ما أقوم به عندما تكون الزوجة في المنزل |
- Ben... Bir adam için çalışıyorum. Onun için sağda solda garip işler yapıyorum. | Open Subtitles | أنا نعم ، أعمل مع شخص ما أقوم بعمل هنا وهناك |
Koyamam, çünkü benim işim o değil. Sunumu gösterebilir miyim artık? | Open Subtitles | لأن هذا ليس ما أقوم به أيمكنني أن أريكِ العرض فحسب؟ |