"ما اردته" - Translation from Arabic to Turkish

• İstediğim şey
• istediğim buydu
• İstediğin
• istediğim şeyi
• isteğim
• istediğin şey
• sen de istiyordun
• istiyordum

Tek istediğim şey, Paris'e gidip Silahşorlar'a katılmak.
كل ما اردته هو الوصول الى باريس والإنضمام الى الفرسان

Tek istediğim şey güzel bir polis işiydi.
كل ما اردته هو فرصة لاقوم بعمل شرطي جيد مرةً آخرى

Bizim için devamlı istediğim buydu ve buna sahip olsaydık... hiçbir şey bizi yaralayamazdı.
هذا ما اردته دائماً إلينا و اذا كان بمقدورنا ان نملك هذا .. ِ لا شيء سيؤذينا

Tek bir şey! Temiz kal. Senden tek istediğim buydu.
شيء واحد، ان تبقى نظيفا هذا كل ما اردته

Kevin, sevinmelisin. İstediğin şey buydu, doğru mu?
كيفن , انت سعيد حصلت على ما اردته , أليس كذلك؟

Blair'e olan öfkeme odaklanmak, her zaman istediğim şeyi tekrar kaybettiğimle yüzleşmek, korkmaktan daha kolay gelmişti.
لقد .. لقد كان من الاسهل ان أركز على غضبى من بلير اكثر من مواجهة احتمال الحصول على ما اردته دوما

Her zaman tek isteğim; Senin gibi bir prens tarafından sevilmekti.
كل ما اردته كان أن اكون محبوبه, من قبل امير مثلك.

Bunu sen de istiyordun.
هذا ما اردته

Anne, bir dakika önce duyduğumdan beri tek istediğim şey bu.
امي، هذا كل ما اردته دائماً. منذ ان سمعت عنه منذ دقيقة مضت.

Asıl yapmak istediğim şey;
كل ما اردته في الحقيقة ان اعانقه

Asıl trajik olan ise onca zaman tek istediğim şey, babamın bana gerçek oğluymuşum gibi davranmasıydı.
...الشيء المحزن هو كل ما اردته هو ان يعاملني ابي كأبن حقيقي

Tek istediğim... buydu.
هذا هو كل ما اردته على الإطلاق

Tek istediğim buydu.
هذا كل ما اردته

İstediğim de bu zaten. Hep istediğim buydu. Anlarsın ya.
هذا ما اردته دوماً انت تفهمني

Devam edersin, istediğin her şeyi alırsın olabileceğini bildiğim mükemmel adam olursun.
تستطيع جعلها تستمرو تحصل على كل ما اردته الرجل العظيم الذي أعلم بأنك ستكون عليه

Zaten bu senin hep istediğin şey değil miydi, kahraman olmak?
u اليس هذا ما اردته دائما ان تكون " البطل ؟

Ve onunla yüzleştikten sonra, bana ... sürekli istediğim şeyi aldığımı söyledi.
و بعد ان واجهته بالامر في النهاية ... اخبرني انني حصلت على ما اردته دائما

Ben istediğim şeyi kanıtladım, Sayın Yargıç.
لقد أثبت ما اردته يا سيدي

Tek isteğim küçük, sevimli bir ailenin parçası olmak.
كل ما اردته في حياتي ان اكون جزءا من عائلة لطيفة صغيرة

Bunu sen de istiyordun!
وهذا ما اردته

Mesele çıkarmak istememiştim sadece binayı almak istiyordum.
لا اريد أن اسبب اي شيئ هنا كل ما اردته أن اشتري المبني