"ما بالخارج" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dışarıda bir
        
    • Orada bir
        
    • - Dışarıda
        
    • ki dışarıdaki
        
    Sanki Dışarıda bir yerlerde o öğleden sonra neler olduğunun kaydı olduğunu bilmemi istiyorlar. Open Subtitles إنه كأنه يريدني معرفة أنه في مكان ما بالخارج سجلّ بالضبط الذي حدث ذلك العصر
    Zira birileri, Dışarıda bir yerlerde, yeni bir arabaya ihtiyaç duyuyor, farkında olsalar da olmasalar da, ne demek istediğimi anladınız, değil mi? Open Subtitles لأن شخص ما فى مكان ما بالخارج يحصل لنفسه على سياره جديده سواء يَعْرفونَ أَو لا ، تَعْرفُ ما أقصده ؟
    Dışarıda bir şeyin kokusunu aldım ve insan değildi. Open Subtitles لقد شممتُ شيئـاً ما بالخارج ، ولم تكن رائحـة إنسـان
    Orada bir yerde, bir bakir olmalı. Bulun onu! Open Subtitles لا بد من وجود بتول في مكان ما بالخارج ،جدوه
    Ne olduğundan tam olarak emin değiliz. Orada bir şeyler var gibi. Open Subtitles نحنغيرمتأكدينمنالذى قدحدث، هناك شىء ما بالخارج
    - Dr,ne oldu? - Dışarıda biri var. Open Subtitles دوك"، ما الأمر؟" - هناك شخص ما بالخارج -
    - Dışarıda birini gördüğümü sandım. Open Subtitles ظننت أنني رأيت شخصاً ما بالخارج
    Yani diyorsun ki dışarıdaki bir şey abimin şekline büründü? Open Subtitles إذن أنت تقول بأنّ هناك شيء ما بالخارج جعل شكله يبدو كأخي؟
    Burada oyunun içinde olmasaydın Dışarıda bir yerlerde olabilirdin. Open Subtitles ربما لو لم تكن هنا تلعب هذه اللعبة يمكنك أن تكون شيئاً ما بالخارج أيضاً
    Ve bu yüzden, hayatın anlamı Dışarıda bir yerde değil iki kulağımızın arasındadır. Open Subtitles وبهذه الطريقة, معنى الحياة ليس في مكان ما بالخارج هناك ولكن بين آذاننا بالضبط
    Dışarıda bir yerde onları dizginleyen biri olmalı. Open Subtitles هذا يعني من الأرجح أن أحدٌ ما بالخارج يبقيهم بانتظام.
    Bak, Dışarıda bir şeyler oldu çene falan ama bu resmî bir iş. Open Subtitles انظري ، اعلم انه لدينا شيء ما بالخارج مع الذقن و لكن هذا عمل رسمي
    İki gün evvel bana bir e-mail gönderdi. Hayatta, Dışarıda bir yerlerde. Open Subtitles لقد أرسلت لي رسالة إلكترونيّة قبل يومين، فهيّ حيّة تُرزق، وفي مكان ما بالخارج.
    Dışarıda bir yerlerde sizden daha vahşi olan birşey var. Open Subtitles ثمّة أحد ما أو مخلوق ما بالخارج يفوقكم وحشيّة.
    Dışarıda bir yerde, aramakta olduğumuz 130 yıllık bir korsan hazinesi mi yoksa onu bulmanın anahtarının 40 yıllık bir Betamax kasedinde olması mı. Open Subtitles في مكان ما بالخارج هنالك كنز قراصنة عمره 130 عام الذي نبحث عنه, أو المفتاح لإيجاد شريط بيتاماكس عمره 40 عام
    Orada bir şey var. Tam karşımızda. Open Subtitles يُوجد هُناك شيء ما بالخارج مُتجه نحونا مباشرةً.
    Orada bir yerde genç bir hanım var ve sanırım asla bir rahibe olmayacak. Open Subtitles و في مكان ما بالخارج... هناك امرأة شابة، اعتقد... ...
    Orada bir şey var... ve sonuna kadar gidebilecek cesareti bulursam... ne hikaye olur ama. Open Subtitles يوجد شيئاً ما بالخارج هناك... و إذا إمتلكت الشجاعة لعبوره... ...
    - Dışarıda ondan daha kötü birisinin olduğuna inanmak çok zor. Open Subtitles بأن هناك شخصاً ما بالخارج أسوأ منها
    - Dışarıda birisi var. Open Subtitles هناك شخص ما بالخارج
    - Dışarıda biri var. - Saçmalama. Open Subtitles {\cH00ffff}أحداً ما بالخارج اللعنة
    O kadar uzun zamandır sana takılı kalmış ki dışarıdaki fırsatların farkında deği. Open Subtitles كانت تتسكع معك لفترة طويلة لم تدرك ما بالخارج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more