"ما بداخلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • içinde ne
        
    • İçinde ne var
        
    • İçine
        
    • içindeki
        
    • - İçinde ne
        
    • İçindeki şey
        
    • İçini
        
    • İçlerinde ne var
        
    Yüzlerinizde ki ifadeden konteynırı açtığınızı ve içinde ne olduğunu gördüğünüzü anlıyorum. Open Subtitles التعابير التي على وجوهكم تدل على أنكم فتحتم الحاوية ورأيتم ما بداخلها
    İçinde ne var bilmiyorum ama içmekten vazgeçemiyorum. Open Subtitles لا أعلم ما بداخلها ، كل ما أعرفه أنه لا يمكنني التوقف عن تدخينها
    Suyun içinden gidebilirim. Artık hiçbiryere gidemeyiz. Teknenin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles لا انها بعيدة جدا بالاضافة الى اننا لا نعلم ما بداخلها
    bir çok şey gibi, dışından göründüğü gibi değil, bir de içine bak. Open Subtitles ،كالكثير من الأشياء هي ليست كظاهرها ولكن ما بداخلها هم المهم
    Rose ve Sarah, matematik sınıfına gidin ve şu bilgisayarları parçalayın. İçindeki donanımı görmek istiyorum. Open Subtitles روز وساره، اذهبا لغرفة الرياضيات واخترقا الحواسيب هناك، أريد معرفة ما بداخلها
    - Bakalım ne kadar... - İçinde ne var baktın mı? Open Subtitles دعينا نرى كم يوجد بها هَلْ رَأيتَ ما بداخلها
    İçindeki şey her neyse önümde duran canavardan daha kötü bir şey olamaz. Open Subtitles أياً كان ما بداخلها لا يمكن أن يكون أسوأ مَن الوحش الذي يقف أمامي
    Fakat canım içinde ne olduğunu henüz bilmiyorsun. Open Subtitles ولكن يا عزيزتي انتي لا تعرفين ما بداخلها
    Biri eline bir palyaço kostümü geçirirse, içinde ne olduğunu görmeyi çok isterim. Open Subtitles لو أي أحد في الخارج يستطيع وضع يده على حقيبة مهرج أود أن أرى كثيراً ما بداخلها
    Aç bakalım içinde ne varmış. Open Subtitles أفتحها إذن دعنا نرى ما بداخلها
    İçinde ne olduğunu bilmiyordun da niye ısmarladın? Open Subtitles إذا لم تعرفي ما بداخلها فلما طلبتها؟
    Çantayı açtığını ve içinde ne olduğunu bildiğinin farkındayız. Open Subtitles نعلم أنـّك فتحت الحقيبة .... ونعلم أنـّك لديك ما بداخلها
    Ve hayır, içinde ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles و لا ، انا لا اعرف ما بداخلها بعد
    Benim içinde ne olduğunu bilmeme gerek yok. Open Subtitles ليس من الضروري أن أرى ما بداخلها.
    İçinde ne olduğunu görmemize izin vermiyor. Open Subtitles لكنه رفض أن يطلعنا .. على ما بداخلها
    Bakalım içinde ne var. Open Subtitles فلنرى ما بداخلها.
    İçinde ne var görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أرى ما بداخلها
    Cüzdanınızı açtınızda, içine baktım ve elimde olmadan yeni 1 dolarınızı olduğunu gördüm Open Subtitles عندما فتحت محفظتك، لمحت ما بداخلها ولم يسعني إلا أن ألاحظ أن لديك عدة ورقات دولار مفرودة.
    Kamyonu kapsıyor ama içindeki şeyleri değil. Open Subtitles إنه يوفر أجرة شاحنة النقل لكن ليس ما بداخلها
    İçindeki şey bizim için daha önemli. Open Subtitles ما بداخلها مُهم للغاية لنا
    İçini göremiyorum. Etkisiz hale getirmenin yolu yok. Open Subtitles لا يمكنني رؤية ما بداخلها لا توجد طريقه لايقافها
    İçlerinde ne var görebilmek için. Open Subtitles الآن تستطيعين معرفه ما بداخلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more