Bunun yapmak istediğin şey olduğunu varsayıyorum, yoksa şimdiye kadar muhafızlarını çağırmış olurdun. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تريده هو مساومتي وإلا كنت قد استدعيت الحراس |
İstediğin şey stoklarımızı bitirecek uzunlukta mahkemenin devam etmesi. | Open Subtitles | لا تريد اتمام صفقة ما تريده هو محاكمة طويلة عريضة و التي بدورها تؤثر على أسهمنا و تهوي بها |
İstediğin şey stoklarımızı bitirecek uzunlukta mahkemenin devam etmesi. | Open Subtitles | ما تريده هو محاكمة طويلة عريضة و التي بدورها ستهوي بأسهمنا |
Bak, Tek istediği ilk uçakla buradan çekip gitmek. | Open Subtitles | كل ما تريده هو اللحاق بالطائرة لتخرجها من هنا |
Tek istediği senin kutsaman. Neden ona bunu redediyorsun? | Open Subtitles | كل ما تريده هو رضائك ولِمَ تحرمها من ذلك؟ |
Tek istediği şey Ünlü Arya'sını söylemek. | Open Subtitles | كل ما تريده هو أداء لحنها الشهير |
Tüm istediği şey duygusuz seks yapmaktı. | Open Subtitles | كل ما تريده هو الجنس بدون مشاعر |
İstediğin şey, ilk olarak listeyi hacklemem için beni işe alan adamın adı. | Open Subtitles | ما تريده هو اسم الشخص الذي وظف أول شخص لإختراق القائمة |
İstediğin şey kek. | Open Subtitles | , ما تريده هو الكعكة |
İstediğin şey bir anne. | Open Subtitles | ما تريده هو الأم. |
Uğraşıyorum, ama Tek istediği beraber vakit geçirmek. | Open Subtitles | أنا أحاول ولكن كل ما تريده هو قضاء الوقت معي حقا؟ |
Tek istediği senin dairende olmak. Seni bencil kevaşe. | Open Subtitles | كل ما تريده هو أن تتواجد بشقتك أنتِ عديمة الشكر ، يا شقية |
Şimdi onun Tek istediği, birilerinin çıkıp da neler olduğunu ona anlatması. | Open Subtitles | والآن كل ما تريده هو لشخص ليقول لها ماذا حدث |
Tek yapmak istediği şey öpüşmek, dudaklarımın ne hale geldiğine baksana. | Open Subtitles | كـلّ ما تريده هو أن تقبلني. -لقد تشققت شفاهي ، انظر . |
Tek yapmak istediği şey öpüşmek, dudaklarımın ne hale geldiğine baksana. | Open Subtitles | كـلّ ما تريده هو أن تقبلني. -لقد تشققت شفاهي ، انظر . |
İstediği şey ise Harvey. | Open Subtitles | و كل ما تريده هو (هارفي) |