Jumper'ın seyrüsefer sistemindeki arızaya da bu sebep oldu şüphesiz. | Open Subtitles | مما لا شك فيه أن هذا هو ما تسبب في خلل نظم الملاحة بالمركبات لدينا |
Çok yakışıklı bir adam komada yatıyor ve buna birisi sebep oldu. | Open Subtitles | رجل وسيم جدًا في غيبوبة، وشخص ما تسبب في ذلك |
Bu durum, piyasada birkaç yüz milyon dolara mâl olan bir sistem hatasına sebep oldu. | Open Subtitles | ما تسبب في توقف الحواسيب الذي بدوره كلف السوق خسارة بعض الملايين |
Boşanmamıza sebep olan şeyin benim hırsım sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت ان طموحي هو ما تسبب في طلاقنا |
Yani yabancı. Ölümüne sebep olan da bu. | Open Subtitles | لذا فهو الدخيل و هذا ما تسبب بقتله |
Milenyum Koprunun bir ozelligi mi buna neden oldu? | TED | أكان ذالك شيئا خاصا بجسر الألفية ما تسبب بهذا؟ |
Bir şey kendi telefonunu kırıp müşterisinin arabası ile kaçmasına sebep oldu. | Open Subtitles | ربما شيء ما تسبب بتدميره لهاتفه وهروبه مع سيارة زبون |
İşte kalp krizine bu sebep oldu. | Open Subtitles | هـذا ما تسبب في نـوبتها الـقلبية |
Şirketi kâr ettirmek onun ölümüne sebep oldu. | Open Subtitles | توفير أموال الشركة هو ما تسبب بقلته. |
Sanıyorum bu da ölümüne sebep oldu. | Open Subtitles | واعتقد أن هذا ما تسبب في مقتله. |
Bu durduk yere olmadı. Buna bir şey sebep oldu. | Open Subtitles | هذا لا يحدث ببساطة شيء ما تسبب في هذا |
İrlanda'ya geçiş yapmasına sebep oldu. Bu sırada, birbiriyle bağlantılı askeri hatalar, Margaret'in yozlaşmış yönetimi ve müttefikleri huzursuzluğun yayılmasına sebep oldu ve bu karmaşanın ortalarında, York'un Richard'ı Somerset'i tutuklamak ve hükümdarlığı yeniden düzenlemek amacıyla bir orduyla beraber geri döndü. | TED | و في نفس الوقت ، تصاعدت الأخطاء العسكرية الفادحة و القوانين الفاسدة التي وضعتها مارجريت و حلفاؤها ما تسبب في إستياء شعبي و في منتصف هذه الفوضى عاد ريتشارد يورك بجيش للقبض على سومرست و إعادة تشكيل البلاط الملكي |
Adım Dexter. Dexter Morgan. Böyle biri olmama ne sebep oldu, bilmiyorum. | Open Subtitles | (اسمي (ديكستر)، (ديكستر مورغان" "لا أعرف ما تسبب في جعلي ما أنا عليه |
Enjeksiyon bölgesine bak. Buna sebep olan şey, simetidin verilince başlamış. | Open Subtitles | أنظر إلى مكان الحقن، أيّاً ما تسبب بهذا ."حصل عندما حُقن بـ"السيميتدين |
- Görevden alınmama sebep olan da buydu. | Open Subtitles | .هذا ما تسبب في تسريحي من الخدمة |
Çökmeye sebep olan kişi örneğin. | Open Subtitles | شخصٌ ما تسبب فى الإنهيار. |
- Ölüme sebep olan düşüş değil. | Open Subtitles | لم يكن السقوط ما تسبب بقتلها |
Kaburgaların dış kıvrımındaki kırıkların simetrik şekilde hizalanması darbeye işaret ediyor ancak buna sebep olan şeyin oldukça büyük olması gerek. | Open Subtitles | يظهر أن الكسور تصطف بشكل متناظر على القوس الخارجي للأضلاع... ما يوحي إلى ضربة ما لكن أيّاً ما تسبب بها كان كبيراً جدّاً. |
Sence bayılmama bu mu neden oldu? | Open Subtitles | أتظن أن هذا ما تسبب في إغمائي ؟ |
Büyük yok oluşa bu metal neden oldu. | Open Subtitles | هذا المعدن ما تسبب في الانقراض العظيم |
İşte bu SOY hisselerinin tavan yapmasına neden oldu. | Open Subtitles | و هذا ما تسبب في إرتفاع أسعار الصويا |