"ما دامت" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğu sürece
        
    • sürece hep
        
    • kaldığı sürece
        
    • olduğu müddetçe
        
    • olsun da
        
    • olmadığı sürece
        
    Bu cihazlar orada bulunduğu ya da böyle bir şüphe olduğu sürece bu topraklara gerçek manada ulaşamazsınız. TED ما دامت هذه الأجهزة هناك، أو أن هناك اشتباه في وجود الألغام الأرضية، لا يمكنك دخول الأرض.
    Eğlendirici olduğu sürece yalan olup olmadığına aldırmam. Open Subtitles أنا لا أهتم اذا كانت كذبة ما دامت مسلّية
    Sağlıklı olduğu sürece bağışıklık sistemi tenyanın varlığından bile haberdar olmaz. Open Subtitles ما دامت البيضة سليمة لا يتعرف عليها الجهاز المناعي
    Ve kelimeler yaşama enerjisinden çıktığı sürece hep hatırlanacaktır. Open Subtitles وستبقى في الذكرى ما دامت الكلمات من نفس والنفس من الحياه
    Yasal kaldığı sürece, gerisini bilmek istemem. Open Subtitles لا أريد أن أعرف عنها، ما دامت أفعالكنَ قانونية.
    Söyleyeceğin şey "benim sıram" ve "neyin var?" olduğu müddetçe, Open Subtitles ما دامت الكلمات هي "انها جولة بلادي" ، و "what're تضطر؟".
    Neyse ne, sihirli olsun da. Open Subtitles أيا كان ما دامت شيئا سحريا
    Uygunsuz olmadığı sürece duvarlara istediğini asabilirsin. Open Subtitles يمكنكِ وضع أي شيء تريدين على الجدران ما دامت ملائمة
    Gözleri olduğu sürece sorun yok. Tek ihtiyacım olan gözler. Open Subtitles ما دامت تحوي العيون فالعيون كل ما أحتاجه فعلا
    Korkarım makine aktif olduğu sürece yapabileceğimiz bir şey yok. Open Subtitles أخشى أنّه ما دامت الآلة تعمل، فلا يوجد ما يمكننا القيام به
    Ahlak masası hep etrafı kolaçan ediyor ama ruhsatlarım tam olduğu sürece, ben de ses yapmıyorum. Open Subtitles اجل, دائماً ما تكون المشاكل بالارجاء, لكن ما دامت تراخيصي مرتبة, لست احدث أية ضجة
    Yani görüntüler özel olduğu sürece, katil olması bir sorun teşkil etmiyor. Open Subtitles إذن أنت سعيد بترويج الجرائم ما دامت حصرية
    Okul var olduğu sürece bana mecburlar. Anlaşmanın bir parçasıydı. Open Subtitles ‫ما دامت المدرسة موجودة ، فهي ملزمة ‫بتوظيفي ، لقد كنت جزء من عملية البيع
    Elmas bizde olduğu sürece kontrol bizde. Open Subtitles ما دامت الماسة بحوزتنا، فنحن نملك السيطرة
    Gücüm olduğu sürece bu emre uyarım. Open Subtitles ما دامت في جسمي قوة، فتلك هي الأوامر التي أنفذها
    İştahı olduğu sürece ne yediği önemli değildir. Open Subtitles لا يهم ماذا يأكل ما دامت لديه شهية.
    Farklar var olduğu sürece, her durumda Veera Veer'e dönüşür. Open Subtitles ... ما دامت هذه العنصرية مستمرة فى كل مكان ، سوف تصبح فيرا فير ...
    Claudia benim acımı hissettiği sürece hep biraz gergin olacağım. Open Subtitles ما دامت (كلوديا) تشعر بأي ألم يحدث لي و سوف أكون متوثراً
    Yasal kaldığı sürece, gerisini bilmek istemem. Open Subtitles لا أريد أن أعرف عنها، ما دامت أفعالكنَ قانونية.
    Skylla bizde olduğu müddetçe, güç bizde demektir. Open Subtitles ما دامت (سيلا) بحوزتنا، ملكنا القوّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more