"ما رأيته" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ne gördüğümü
        
    • Gördüğün şey
        
    • ne gördüğünü
        
    • gördüğüm şeyin
        
    • gördün
        
    • ne gördüm
        
    • gördüğümde
        
    • gördüğüm şeyi
        
    • Benim gördüğüm
        
    • gördüklerim
        
    • gördüğünüz şey
        
    • gördüğüm şey
        
    • görmedim
        
    • gördüklerin
        
    • gördüğün şeyi
        
    'Ne gördüğümü biliyorum ve MI5'in bizimle gerçeği paylaştığına bir an olsun inanmıyorum.' Open Subtitles أعرف ما رأيته ، ولا أعتقد أبداً بأنّ الاستخبارات البريطانية قد أخبرتنا بالحقيقة
    O akşam klüpte Ne gördüğümü biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم ما رأيته في الملهى في تلك الليلة
    Ama onlar da Ne gördüğümü hatıryamayacak kadar sarhoş olduğumu anladılar. Open Subtitles لكنهم تصوروا أنني كنت ثملاً جداً لأتذكر ما رأيته
    Gördüğün şey ne kadar garip olursa olsun ne gördüğünü bilmemiz gerek. Open Subtitles آياً يكن ما رأيته مهما تكن غرابته نحتاج أن نعرف ماذا كان
    Fakat gördüğüm şeyin süpürge olmadığına eminim. Open Subtitles ولكنني أعرف أن ما رأيته كان مضرب بيسبول وليس مكنسة.
    Ben de inanmakta zorluk çekiyorum ama Ne gördüğümü biliyorum. Open Subtitles أمر بوقت عصيب ، لكي أصدق هذا انا أيضاً لكني أعرف ما رأيته
    Ne duyduğum konusunda garanti veremem, çünkü kulağımda bir böcek yaşıyor, ama Ne gördüğümü çok iyi biliyorum. Open Subtitles لا أستطيع تأكيد ما سمعته لأنّ خنفساء تعيش في أذني لكنني أعرف ما رأيته
    Yani belki Ne gördüğümü bilmiyorumdur. Open Subtitles دعني أتحدث معهم. أعني, ربما أنا لا أعرف ما رأيته.
    Bana yardım etmek istediğini biliyorum, ama Ne gördüğümü bilmiyorsun. Open Subtitles أعرف أنك تريدين المساعدة, لكنك لا تعرفين ما رأيته
    Ne gördüğümü bilmiyorum ve gördüğüm şey hakkında ne düşüneceğimi de bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما الذي رأيتهُ، ولا أعرف ما الذي يجب أن اظنهُ بشأن ما رأيته
    Orada Ne gördüğümü açıklamadıkça olmaz. Open Subtitles ليس إلا بعد ان توضحى لى ما رأيته هناك مرة أخرى.
    Evet, ama Gördüğün şey ...gerçek anlamda, hayal gücünün bir ürünü olabilir. Open Subtitles أجل، لكن ما رأيته يمكن أن يكون حرفيًا شيء مختلق من خيالك
    Gördüğün şey, hikayenin sonunun sadece küçük bir parçasıydı. Öleceksin. Open Subtitles ما رأيته كان مجرّد مشهد صغير مِنْ نهاية قصّتك، ستموتين
    Şimdi bana ne gördüğünü anlatmazsan sonuçlarına katlanırsın. Open Subtitles و الآن ، لو لم تخبرني ما رأيته سيكون هناك نتائج
    Herkes, polisler, psikolog hepsi gördüğüm şeyin imkansız olduğunu söyledi. Open Subtitles ‫الجميع, الشرطة و الاطباء النفسيون ‫اخبرونى بأن ما رأيته كان مستحيلاً.
    Yani sadece bir arabanın sinyalden önce geçmeye çalıştığını mı gördün? Open Subtitles إذن دعني أفهم هذا بوضوح كل ما رأيته سيارة تحاول سبق الإشارة؟ بتقديري السرعة 55 ميل في الساعة,كان مظلماً
    Bilmiyorum işte ya. ne gördüm bilmiyorum. Open Subtitles لكني لست متأكداً يا رجل لا أعرف ما رأيته
    Onu son gördüğümde sandalyesini bir tatlı arabasına taktı. Open Subtitles آخر ما رأيته هناك هو قيامه بتحريك كرسيّه قرب عربة نقل المُحليّات
    Ama ben gördüğüm şeyi biliyordum. Bunu gördüğüme çok memnundum. Yani o zamandan beri böyle bir şey görmedim. Open Subtitles لكني أعرف ما رأيته ، وشعرت بالرضا بما رأيته ، أعني ، أنني لم أرى شيئا كهذا ثانية
    Dünyanın herhangi bir yerinde o sırada gökyüzüne bakan birisi de benim gördüğüm şeyin aynısını gördü. Open Subtitles ويمكن لأى انسان فى العالم أن يرى ما رأيته
    Üç ay önce Batı Afrika’ya gittiğimde gördüklerim olağanüstünüydü. TED و عندما ذهبت إلى شرق أفريقيا منذ حوالي ثلاثة أشهر، عندما كنت هناك ما رأيته كان غير عادي.
    Ama o gece Emily'de gördüğünüz şey sizi korkuttu. Open Subtitles لكن ما رأيته تلك الليلة في إيميلي أرعبك كثيراً
    Ama o ihtişamlı yüzün yansımasında tek gördüğüm şey kendi yetersizliğim. Open Subtitles ولكن كل ما رأيته هو إنعكاس على وجهها الجميل لعدم كفائتى.
    Bak, bana kızdığını biliyorum, ama senin gördüğünü ben görmedim. Open Subtitles أنظر. أعرف أنك غاضب منى لكنى لم أرى ما رأيته
    Minibüste gördüklerin bir erkeğin kadınına gösterdiği doğal bir dışavurumdur. Open Subtitles ما رأيته داخل تلك الشاحنة كان تعبيراً طبيعياً لحب الرجل إلى سيدته.
    - Korktun, çünkü gördüğün şeyi açıklayamıyorsun. Open Subtitles إنّك خائف لأنه لا يُمكنك تفسير .ما رأيته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more